Sünnetçi Remzi, “arayan beni rahat bulsun, yerim-yurdum belli olsun” düşüncesi ile bir büro, küçük bir dükkan açmaya karar vermiş. Yeri bulmuş. Bir masa, üç sandalye, bir telefon, duvara astığı siyah ..
Üniversiteyi kazanana kadar; yüz bin nüfuslu, büyük bir Anadolu ilçesinde, doğduğum kentte yaşadım. Hacettepe Üniversitesi'ne kaydolmamla birlikte baba ocağından ve ana sıcağından ayrı yaşadığım günle..
Milliyet Blog sayfalarında yayınlanmış olan yazılarımın bazılarında, rahmetli Dedem'e atıfta bulunmuş, kendisinin söz ve hikayelerinden alıntılar yapmış ve kişilik özellikleri hakkında da dipnotlar dü..
DEDEMDEN BANA KALANLAR –2- Bir gün, evinde misafir ağırlamaktaydık. Konuklarının içerisinde bulunan orta yaşın biraz altındaki bir bayan, oturduğu yerde, ha bire eteğini çekiştirmekle meşguld..
DEDEMDEN BANA KALANLAR –3-Tanrı, gani gani rahmet etsin. Şu sözün güzelliğine, şiirselliğine, anlattığı nahoş olumsuzluğa rağmen içerdiği edebi estetiğe bir bakar mısınız? İnsanın; okuyup okuyu..
DEDEMDEN BANA KALANLAR -5- Eskiden ne kadar da çabuk mutlu olabiliyorduk. Küçük sevinçlerimizi, geniş, huzur ve saadet iklimlerine tahvil etmekte üstümüze yoktu. Minik ve mütebess..
DEDEMDEN BANA KALANLAR -7- Vallahi doğrusunu söylemek gerekirse, veciz cümlenin ifade ettiği durumu bire bir hiç yaşamadım. Öyle herhangi bir dağda, bayırda, bilmem ne kırın başında, popo..
DEDEMDEN BANA KALANLAR -8- Ankara’da öğrenciydim. 100.Yıl Sitesi’ndeki bekar evimizde kalıyordum. Bir gün telefonla dedemleri aradım. Hal hatır sormak, gönüllerini almak idi amacım. ..
Nice muzdaribi, nice dertliyi sıkıntısından kurtaran, şöyle kocaman bir oh dedirten, son yılların efsanevi ilacı “Viagra”, aslında koskoca bir fiyaskoydu. Damar sertliği hastalığının tedavisinde, yani..
Bizim oğlanın devam ettiği anaokulunda, velilerden birinin, beş yaş sınıfına hediye ettiği bir su kaplumbağası var. İsmi: Boncuk. Sınıfta, baş köşedeki yerinde, özel ve yarı su dolu kabında yaşayıp gi..