Dandini dandini dastana. Danalarmı girmiş bostana. Daha ne kadar avutabileceğim kendimi abuk sabuk masallarla...:)) Yeni bir yıl kimilerine göre, kimilerine göre ise biten bir gün daha. Gece bit..
Yazmaya başlamadan önce konu ile ilgili bir başlık düşünüyorum ama belirsiz. Hatta hangi katagori olmalı onu bile seçemedim. Sanırım gündelik yaşama özel bir yazı olucak bu da diğerleri gibi. Başlangı..
Sus !!!Peşpeşe şaşmaz bir karanlıkla hep ama hep kısa çöpü çekmiş bu paramparça kalbe mülteci bir sabotajcı gibi tekrar sızma. Sus !!!Beni kendi melenkolimle yine başbaşa bırak.Görmüy..
Elli altı tane yazım yayınlanmış....:)) Gerçi bir çoğu can sıkıntısından hallice bir durumla diğer okuyucularla buluşmuş ama yine de hala nasıl bir yerde yazı yazdığım konusuyla açıkçası Fransız kaldı..
Usulca, bir el dokundu omzuma. Dalıp gitmişim yine. Nerede ve nasıl olduğumun farkında olmadan. Göz kapaklarım işimden dolayı, üzerime sinmiş kötü ve kasvetli yorgunluğu atması için izin bile almamı..
Zaman epeyce ilerlemiş, saatler gece yarısını çoktan geçmişti... Ağzına tek bir yudum bile içki koymamıştı ama sarhoştu. Yine kendinden geçmiş, şişeler dolusu içkiyi kana kana içmiş gibiydi. Az..
Bir düzüne dizilmişlik var hayata dair... yada hayatıma dair!! Artık neresinden tutarsan yada çekersen çek bu böyle... Hayat kimilerine göre toz pembe kimilerine göre ise içler acısı virane. ..
Sen her şeyi bilir misin?_''Bilirim''... dedi annem.. ''Bilirim ama kimse beni dinlemez ''diye de ekledi... Evet o hiç yanılmamıştı... Onu yalnızca sözünü dinlemediği için sevdikleri yanıltmı..
Kim üzülecek..? O mu? Niye kine...:)) _''Hadi canım, bırak şimdi''..Kim kim oluyorda senin için, senin üzüldüğünü düşündüğü için üzelecek.. Zaten senin üzüldüğünü düşünen biri olsa, ..
İstanbulu seyre daldım az önce, yüksek katlardan bir eve sahipseniz ve alabildiğine geniş bir manzara alanına sahipse, seyre dalmamak, dalıp dalıp gitmemek ne mümkün.. Şehri İstanbul, havasına suy..