Büyüdüm! Oysa birkaç sene öncesine kadar kendimi hâlâ çocuk sanıyordum. Şimdi anlıyorum ki bunu düşündüren anne-babanın varlığıymış, kaç yaşınıza gelirseniz gelin onların hiç..
Londra'nın İstanbul'a dönüşünü severim. Daha birçok şehrin de İstanbul'a dönüşünü severim. Elbette sevmediklerim de var. Mesela, Lerwick'in dönüşünü hiç sevmem. Yüreğimin bir yarısı orada..
"Ata!" Sesin geldiği yöne doğru baktı. Odanın uzak köşesinde fark ettiği silüet ona doğru ilerliyordu. Doğruldu yatakta. Ürktü de. Saçları omuzlarına dökülmüş, beyazlar içind..
"Ata Bey, Hasan Bey görüşmek istiyor." "Ata Bey, yarın görüşebilir miyiz?" "Ata bey, daha fazla bekleyemeyiz." Öyle sıkıldım ki... Yaz tatilini hedefledikleri içi..
Nasıl da saklamışım gözlerimdeki yansımanı. Baktı bana birden, gel de kıskanma rüyâlarımı. Öyle duru, öyle güzeldi ki gönle akan anları, Doyasıya sarıldım, hiç ister miydim uyanma..
Korku dağlarının hilâfsız kasvetinde kaybolma sanrısıyla savrulurken cândan câna, mahir bulutların düşsel çilentisiyle pakladı sanki giriftâr ruhunu. Çiy düşmüş gülşenin tenhasında teyellenen hicra..
“Çok üzüldüm Kağan! Nasıl bu hale geldiniz abi ya. Daha geçen ay İrem’in doğum günü partisinde gülüyordu yüzleriniz.” “Gülüyordu yüzlerimiz!! Saf mısın oğlum sen? Karınla gül bahç..
Şimdi aldığımız bir son dakika haberini veriyoruz. İstanbul Üniversitesi duayenlerinden Profesör Doktor... ***** "Altmış yıldır gelirim bu sahile. Bu saatler iyi..
“Sinem Hn, lütfen keşfulov tablosunun pirint autunu alır mısınız?” “Pirintırın toner boksu boş Hamdi Bey! Zaten sabahtan beri de aypedimde data erör mesajları uçuşuyor!" “..
Ben 1 Mayıs’ı çocukluğumdaki gibi, “Bahar Bayramı” olarak kutladım! Etrafta molotof kokteylleri, kırılan cam-pencere sesleri, parçalanan atm'ler, sarı-kırmızı sloganlar, yaralanan insanlar, yanan a..