Uzun susmaların ardından gelen sessiz birer çığlık gibi bu gece mısralarım. Biraz hoyrat bu gece kelimelerim. Sesleri yüksek mi çıkıyor ne. Kağıdın kalemin kokusu unutulmaya yüz tutmuşken eski bir..
Gün yerini bırakırken karanlığa başladı yine beynimdeki dansın. Zamanın da değiştiremeyeceği şeyler vardır derlerdi, inanmazdım. Şimdi anlıyorum; üzerinden ne kadar zaman geçse de her figür kazınmış ..
Gün geceyi bulurZaman canım alır dururBir deli yoldur dünya yürürüm, yürürüm yorulmadanBir yanık düştür sevda görürüm, görürüm uyanmadan.. Zamanın o acımasız devinimlerinin arasında..
Gece usul usul sokuluyor odama yine. Takınıp her zaman ki o buz gibi soğuk halini geçer oturur az sonra baş köşeye. Ardından başlar seyrine. Ben her gece aynı oyunu sahneler dururum, o bıkmadan..
Gece usul usul süzülüyor odama yine.. Sesiyle irkilip açıyorum kapıyı.. Kapının kolunda bir yürek izi, hüznünüde takmış peşine.. Neden bilmem tanıdık geldi bu sahne.. Ve yine eski bir tanıdığı ağırla..
Yine ıssız bir gecenin koynunda kulakta tanıdık bir tını ile yazıyorum sana.. Sabahında başkalaştığım gecelerden biri olmasını dileyerek özenle seçiyorum uçuşan kelimelerimi..Bahar geldi gelecek d..
Hüzünlerimin koynunda bir gece daha.. Gelişlerine yüzdürdüğüm o kağıt gemiler gibi savunmasız bu küçük yüreği bırakıyorum yüreğinin sularına.. Kırdığım kalemleri sıkıştırıp parmak uçlarımla son ke..
Aklım başımda değil kiSebebini bilmiyorumBize nazar değdi inanAdım gibi biliyorumNe güzeldi diyerek bir ahh'la başlıyorum yazmaya bu gece... Hayalini alıp karşıma herşeyin başladığ..
Her gidiş bir terkedişti ve hakkını vermiştim. Geride ne bir çift göz kaldı ne bir tutam sitem. Herşey planlanmış gibiydi; sorunsuz ve acısız tamamlanıyor, bitiyordu. Miadı dolan bir aşkın son kullan..
Evet. Bir akşamüstü daha İstanbul'da. Alıştığımız Aralık ayazlarının yerinde güneş göz kırparken usul usul ılık bir rüzgar eşlik ediyordu kendisine. Günü, güneşiyle hatırlarken çöktü yavaş yavaş kara..