Yine eteklerinde sararmış yapraklarıyla , içime dolan titreyişlerini nereye saklayacağımı bilemeden çıkageldi. Gözlerimi bulutlu göğe çevirdim; önce dizi dizi göçmen kuşlar terk eyledi . Sonra ensemde..
Elimi dayayıp günlerin şakağına Geçtim ah’lı zaman cümlelerinden, Sabrın kılı kırk yaran eleğinden. Az gittim uz gittim.Meğer bu kilometre taşsız ömrü tosbağa adımlarıyla voltalamış..
Çiçeklerin daha dalında patlamadığı bir bahar günü fesleğen aldım.Sevinci tüm saksıyı kaplamıştı.Getirdim balkona.Koydum gözümün ucunda pencere kenarına.Yeşertti her yeri bir anda. Bir küçük fesleğen ..
Çocukken bahar geldi mi, boyumu aşan otların içinde bir sevinç gelir otururdu içime.Dalardım orman gibi çayır çimenin ortasına. Doğru dürüst göremeden önümü; koşmaya başlardım. Koşuyordum; çünkü o güz..
Bir mutluluk karantinası içinde kalsam hiç çıkmasam. Uzanıp yatıversem sereserpe.Şeyhi olsam hayatın. İki parmak çıtlatsam rüzgar havalansa, dolansa başımda efil efil.Kaf dağının ardında değil..
Gün bitti.Ağıtlardan, sirenlerden, acılardan kurşun gibi sekerek, görünmeyen dağlardan yitip gitti. 'Kalanların ardından' bir hüzün söylencesi yayılır geceye. Esrik bir türkü demlenir durur ta iç..
Mavi bir gün… Tüy bulutları altında sulak bir köşede, güneş ışığı sızıyor sık sazlıklar arasına. Uzaktan bakıldığında ortalık sütliman ama içine daldığında her köşede bir yuva… Kabuğunu çatlatıp..
Geceden şiirini demledim denizin.Sabah, mavisine uyanmak için.Mavi de mavi ha…! Buyurmaz mısınız? Süt gibi kabardı. Buram buram tüttü. Keskin sesi, yumuşak kokusu, tatlı rengi…Hem şairim dedi ki… ..
Her sinemaseverin gönlünde filmografisini beğeniyle takip ettiği bir yönetmen vardır kuşkusuz. Çağan IRMAK da ilk uzun metrajlı filmi Bana Şans Dile ‘den sonra yazıp yönettiği Mustafa Hakkında Herşey,..
"Çocuklar, para para şarkısını söylüyor, neden kırmızı balık şarkısını söylemiyorlar artık" ? dedi bana.Çocukken büyümüş küçük kız; içerliyordu akranlarına.İşine, yaşamana baksana!Bu düş kırıklıkları ..