Daha önce hiç düşündünüz mü, neden Türklerden bir Aristo, bir Decartes, bir Konfüçyus çıkmamış? Çünkü hazırcı bir toplum olarak, elimizin altında bulunan mevcut zekaları da tüketmek konusunda uzma..
Bir düşün, en anlamlı yeridir anne olmak. Sevginin son deminin tadıldığı, mutluluğun damla damla olup gözlerden aktığı. Göbek bağında bir canlıyı hissetmekle başlar, dünyaya daha bir güzel bakm..
“Bak oğlum, burası bir tarla sende ne ekersen onu biçersin” diyerek söze başlamıştı amcası. Henüz 6 yaşındaydı, söylenenlerden çok güzergâh üzerindeki hızlı fotoğraflara bakıyordu İsmail. Korkuyordu..
Türkiye’nin hatta tüm dünyanın sorunu haline gelen susuzluk üzerine defalarca kez yazıldı, çizildi. Tasarruf yoluna gidildi yetmedi, dönem dönem illerde sular kesildi. Bu gün hala susuzuz. Bize veri..
Dün gece yine seni rüyamda gördüm sevgili… Bu sefer her zamankinin aksine maviydi rengin, gökyüzü gibi, deniz gibi, hasret gibi, hepsinden çok buz gibi… Sanki bir şeyler anlatmak istiyordu bakışla..
"Kurbağaları sıcak suya atsanız, ani bir refleksle dışarı fırlayarak canlarını kurtarırlarmış. Fakat soğuk suyu içine atıp, alttan yavaş yavaş ısıtırsanız, bizim kurbağalar suyun sıcaklığına alışır..
Nedir bu siyaset dedikleri? Bir seçim hengâmesi? Ben öyle gazete kurdu falan değilim ki zaten okuduğumda da siyaset sayfalarını es geçerek okurum. Televizyon zaten izlemem. Kısacası siyaseti sevmem. G..
Lise yıllarımda grup olarak sahile indiğimiz bir gündü. Sınıf arkadaşlarım ve ben keyifli ada manzarasını izlerken yanımıza ada vapuru misali sık sık uğrayan falcılarla da baş etmek zorunda kalıyorduk..
Kitap okumak... Ruhumun yaramaz bir çocuk edasıyla, o keskin yamaçtaki salıncakta sallanması gibi bir şey benim kitaplara olan aşkım. Cebimdeki tüm parayı yatırdığım anlarda, yaya kalmışlığımla bana..
Ben geldim aşk, kavuran yaz sıcağına inat, kaybolan yıllarıma inat ben geldim!Sen bana gelmedin diye değil gelişim. Yıllardır seni beklemekten hiç bıkmadım ben. Otuzumda daha erken dedim. Kırkın..