Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '07

 
Kategori
Blog
 

400

400
 

Kerem Oğuz 13 Mart 2007’de yazdığı “Blog yazım prensiplerim” başlıklı yazısının sonunda “En sevdiğim blog geleneklerinden birisi de 100. blogda bir yüzleşme ya da değerlendirme yazısı yazıyor olmamız.” demiş (1). Ben de 400. yazıya yaklaştığımı görünce, 400. yazıyı yazmaya başladım ve yazdıklarımla hesaplaşmaya karar verdim. Bu hesaplaşma için daha çok zaman gerektiğini farkedince, 500. yazıya erteleyip 400. yazıda bir yüzüncü yazılar seçkisi hazırlamak istedim. Bulabildiğim yazılardan kısa alıntılar yaptım. Bloglarda dolaşırken gördüm ki, bloglarımız bazı özel sayılara, Celal Çelik’in dediği gibi yuvarlak sayılara gelince küçük bir kutlama yapma gereğini duyuyoruz. Bu kutlamayı blog sayfalarına taşıyoruz, paylaşıyoruz. Bu da blog yazarı olmamızın bir ürünü.

Fahri Karakaş, 16 Aralık 2006 tarihli “100. gün 100. yazı özel” başlıklı yazısında amacını anlatmış (2): “100 yazının ardından söyleyebilirim ki bu köşede amacım Türkiye’nin profesyonellerini 21. yüzyıla taşıyabilecek süzülmüş, sentezlenmiş, iyi işlenmiş, evrensel kalitede, yepyeni, küresel ölçekte, pratiğe dökülebilecek, vizyon sağlayıcı, ufuk açıcı ve bilimsel bilgiler sunmak.”

Fahri Karakaş, daha sonra 18 Aralık 2006’da bu yazının devamını yazıp yazılarının başlıklarını sıralayıp onları sınıflamış (3). Yazılarını çok güzel anlatmış: “Her yazının benim için bir dostluk, vefa, iletişim ve paylaşım değeri var. Her yazı, çok özlediğim dostlarıma, Türkiyeme, sıcak bir selam, hasret dolu bir mektup demek.” Hepimiz bu yazıyı inceleyip kendi bloglarımız için bir benzerini hazırlamalıyız.

Fahri Karakaş 200. yazısını “İlmek ilmek dokunan 200 mektup size hediyem” başlığıyla yayınlamış (4).

Arek Mazman, 19 Aralık 2006 tarihinde “100. bloguma ithafen” başlıklı yazısında eleştirel yorumlara değinmiş (5): “(...) bir blog yazarı bilmeli ki, her zaman alacakları yorumlar, kendi düşünceleriyle örtüşmeyebilir, dolayısıyla bunun da dile getirilmesini de, -aynen aldığı hemfikir bir yoruma yaptığı gibi- mümkün olabildiği kadar hoş karşılamalı... Enerjimizi birbirimizin ne yazacağı üzerine harcamaktansa, herkes için önemli olabilecek ortak bir konu saptayıp, bu konu üzerinde yazı yazarsak çok daha faydalı olacağı düşüncesindeyim.”

Emre Tekin 21 Aralık 2006’da 40. blogu için “Blog ne zaman yazılmalı?” başlıklı bir yazı yazmış (6). Tekin yazısında blog yazmanın yararlarını anlatmış: “Milliyet Blog, hayatımızı bir hayli değiştirmiş olmalı. En azından interneti, şimdi daha etkin bir şekilde kullanıyoruz. Artık bilgisayar ve internet, bir oyun ve bir zaman geçirme aracı olmaktan çıkıyor böylelikle. Sanal ortamda yeni fikirler üretip, tartışabiliyoruz. İnterneti artık çeşitli görüş ve düşüncelerin yazıldığı bir pano, bir kara tahta gibi kullanabiliyoruz.”

Aydın Sevinç, 22 Aralık 2006 tarihinde başka bir yuvarlak sayı için yazmış “100.000 (Yüz bin) kere okununca...” başlıklı yazısında (7): “İnsanın, oturup bir muhasebe yapması gerekiyor, şöyle usturupluca. Yaklaşık beş-altı aylık bir zaman zarfında gerçekleşen Milliyet Blog Yazarlığı sürecinde neler yaşandı, neler bekleniyordu, neler bulundu, hayal kırıklıkları ve gülüm gülüm gülümseten, yürek çırpıştıran hadiseler, yaşananlar...”

Sema Çürük, 22 Aralık 2006’da “100+100=200” başlıklı 200. yazısında çok hoş şeyler yazmış (8) : “Yazmadığım zamanlarda da arkadaş toplantılarında, evde sürekli konuşur birşeyler anlatıp dururdum.. Ve bazen şaka olarak da olsa ''yeter çok konuşuyorsun '' tepkileri alırdım... Demek ki çok konuşmam yazılara dökemediğimden kaynaklanıyormuş...”

Su Karakuş, 100. yazısına “100. yazım. Şubat Yorumlarım yayınlanmaya hazır ama ben daha eğlenceli bir yazı olsun istedim, dalya yazım!” sözleriyle başlamış (9). Yüzüncü yazı birçoğumuz için dalyadır

Tansel S. Çam, 19 Şubat 2007 tarihli “Yazının yüz numarası“ başlıklı yazısında yüzüncü yazının ayrıcalığını anlatıyor (10): “Çok düşündüm bu yazıyı yazmak için, hatta önceden yazdığım yazıları bile yayına vermedim. Önceliği bir başka yazıya ait olsun istedim. İstedim ki, klasik bir yazı olmasın, istedim ki bu yazıyı yazdığımda neler anlatmak istediğim birkaç cümle ile anlatıldığında anlaşılabilsin.”

Celal Çelik, 22 Şubat 2007’de yazdığı “Yuvarlak sayı bağımlılığı ve 100. blog” başlıklı yazısında 100 yazılık serüvenini anlatmış(11): “Yüzüncü blog... Ben de dalya demişim yani! Milliyet Blog’a katıldığım tarihten bu yana 237 gün, ilk yazımın yayınlandığı günden bu yana 233 gün geçmiş. Yazmaya başladıktan sonra sonra ayda bir düzine blogdan aşağı düşmeme, yirmi blogu geçmeme, üç günden fazla ara vermeme, bir günde iki blog girmeme gibi düşüncelerim vardı. Geriye bakınca küçük istisnalar hariç aşağı yukarı bu ölçülere sadık kaldığımı görüyorum.”

Özlem Ertan 23 Şubat 2007’de yayınladığı “100. blogum ve kelimelerin sihirli dünyası” başlıklı yazısında sözcüklerin sihirli dünyasını anlatmış (12) : “Kelimeler, zengin iç dünyalarının resmini çizmek isteyenler için tüm güçlerini sevketmeye hazır bir biçimde beklerler. Yeter ki kalem erbabı onların içindeki derin anlamları keşfedebilsin ve ustaca kullanabilsin.”

Özhan, 12 Mart 2007’de “Blog 35, yolun yarısı eder” başlıklı yazısını “35 yaşımda görüşürüz...” diyerek bitirmiş (13). Özhan henüz 13 yaşında...

35., 40., 100., 200. bloglarında blog yazarlarımızın anlattıklarını aktarmaya çalıştım. Bulduklarım dışında mutlaka başka yazılarda vardır özel sayılarda yazılmış. Benim gözümden kaçanları, blog yazarlarımız linkleriyle beraber yorum olarak gönderirlerse seçkimiz tamamlanmış olur.

Not: “400” başlıklı bu yazıyı hazırladıktan sonra 399 blog olmasını bir gün bekledim ve bunu 400. olarak yayınlıyorum. “500” başlıklı yazımı da hemen yazmaya başladım, birgün 500’e ulaşırsam, yayınlayacağım.

(1) Kerem Oğuz “Blog yazım prensiplerim” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=10949
(2) Fahri Karakaş, “100. gün 100. yazı özel” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=17614
(3) Fahri Karakaş, “Umut ve vizyon dolu 100 yazı daha!” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=17884
(4) Fahri Karakaş, “İlmek ilmek dokunan 200 mektup size hediyem” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=26334
(5) Arek Mazman, “100. bloguma ithafen” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=18036
(6) Emre Tekin, “Blog ne zaman yazılmalı?” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=18255
(7) Aydın Sevinç, “100.000 (Yüz bin) kere okununca...” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=18353
(8) Sema Çürük, “100+100 = 200” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=18370
(9) Su Karakuş “Popstar Alaturka, profesyoneller ve Jüpiter” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=23503
(10) Tansel S. Çam, “Yazının yüz numarası“ http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=26776
(11) Celal Çelik, “Yuvarlak sayı bağımlılığı ve 100. blog” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=27290
(12) Özlem Ertan, “100. blogum ve kelimelerin sihirli dünyası” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=27398
(13) Özhan, “Blog 35, yolun yarısı eder” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=30284

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..