Bremen Mızıkacıları Cehennem Melekleri bölüm 3: Hazırlık [Full artı Full Masallar]

Bremen Mızıkacıları Cehennem Melekleri  Bölüm 3: Hazırlık

BÖLÜM 1

BÖLÜM 2

UYARILAR

Bu blog [Full artı full Masallar] serisinin bir parçasıdır. Serinin diğer masallarını okumak için aşağıdaki linlere tıklayabilir, google'a full artı full masallar yazabilirsiniz.

Serinin diğer masalları:Kırmızı Başlıklı Kız, Rapunzel, Hansel ve Gratel, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Sindirella, Oz Büyücüsü

Nihayet tüm ekibi bir araya toplayan hayvanlarımız eşek, köpek, kedi ve horoz birlikte yola koyulmaya hazırlanmışlar. Horoz, kümesten ayrılmadan önce ekibindeki herkesle vedalaşmış. İhtiyaç duyacağı tüm mühimmatı yanına almış. Sonra da atlamış kedinin sırtına çıkmışlar yola.

“Nereye gidiyoruz köpek?” demiş horoz. Köpek bunun üzerine cebinden çıkardığı telefonuna bakmış ve yüzünü ekşitmiş.

“Kedi, benim internet paketim yok. Şimdi mobil ağdan girsem çok pis fatura geçiriyor benim operatör. Sende internet vardır, şu GPS’ini bi açsana…”

Kedi başını sağ yana çevirmiş ve köpeğin yüzüne bakmadan telefonu altındaki köpeğe uzatmış. Köpek GPS’i açmış ve yüzünde belli belirsiz bir gülümseme belirmiş.

“Beyler, en yakın yerleşim birimi 7 mil kuzeybatıda, Bremen…”

Eşek, kafasını yukarı kaldırmış.

“Bu iyi işte! Üzerinde üç hayvan ve ağır mühimmat taşıyan ben olduğuma göre kesinlikle Bremen’e gidiyoruz. Bu arada, lütfen üstümden inip silahlarınızı sırtınıza alır mısınız? Buna yedi mil dayanabileceğimi sanmıyorum” demiş sitemle.

Bunun üzerine herkes mühimmatlarını sırtlarına almış ve koyulmuşlar yola. Bir süre yol aldıktan sonra kedi yorgun bir yüz ifadesiyle sormuş.

“Kimse umursamıyor olabilir ama Bremen’e gidince orada ne yapacağız? Orada ne halt edeceğimizi bilen var mı?”

Horoz ağzındaki puronun küllenen izmaritini ısırarak kediye hak vermiş.

“Kedi haklı. Oraya gidince ne halt edeceğiz? Ne yiyip ne içeceğiz? Ayrıca bu kadar silahla birlikte gidip de elimize müzik aleti alıp şehir merkezinde sokak şarkıcılığı yapmayacağız herhalde?”

Köpek ve eşek birbirlerine anlamlı ve kaçamak bakışlar atarak gülümsemişler. Eşek yanında yürüyen horoza cevap vermek için başını öbür yana çevirmiş.

“Bu kadar yolu sırtımda bunca yükle boşa yürümedim herhalde! Eşeğiz dediysek aptal değiliz. Bremen’e varınca tüm planı anlatacağım. Ancak önce başımızı sokacak bir yer bulmamız lazım.”

Kedi, köpek ve horoz eşeğin planının ne olduğunu tam anlamasalar da durup üzerinde tartışmamışlar konunun. Bir an evvel başlarını sokacak bir yer bulmanın derdindelermiş zira.

Bir kaç saatlik yolculuğun ardından salaş gönümlü bir yol kenarı oteline varmışlar. İçeri girmişler. İçeride ağır bir ter, tezek ve küf kokusu varmış. Eşek daha içeri girer girmez burnunun direği kırılmış, yüzünü ekşitmiş. 

Resepsiyonda ise sivrisinekler dans ediyormuş. 60 voltluk çıplak sarı ampulden ibaret aydınlatmanın gözleri mahvettiği resepsiyonda kimse olmadığından eşek bağırmış.

"Kimse yok mu?"

Birkaç kez seslendikten sonra orta yaşlı bir adan arkadaki bez perdenin örttüğü odacıktan çıkmış. Üst üste binmiş hayvanları görünce önce bir şaşırmış sonra gözleri parlamış.

"Buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?"

"Bir kişilik oda istiyoruz." demiş eşek. Ancak otel görevlisi uzun zaman sonra gelen bu müşteriyi söğüşlemeden bırakmamakta kararlıymış.

"Odada hepiniz mi kalacaksınız?"

"Evet, sakıncası mı var?"

"Odamız tek kişilik, eğer dört kişi kalacaksanız dört kişi parası ödemeniz gerekecek"

Kendilerini söğüşlemek isteyen uyanık görevliye çok sinirlenen kedi horozu bir çırpıda sırtından atıp adamın kafasına atlamış ve avcı bıçağıyla adamın kulağını kesivermiş.

"Bütün odaları b.k kokan otelin için bir oda parası bile ödemek çok büyük haksızlık olur ama madem yüklü ödeme istiyorsun, bunu ilk taksit olarak kabul et. Yetmezse çıkışta biraz daha öderiz" demiş kedi ve adamın kopmuş kulağını eline vermiş. Kanlar içerisinde yere yığılan adam bir yandan çığlık atıyor bir yandan kopmuş kulağını tutuyormuş.

Horoz kediye ters bir bakış atmış

"Dostum bu gürültüde uyumamızı beklemiyorsun herhalde" demiş. Kedi yüzünü ekşitmiş. Bu sırada köpek belinden çıkardığı pompalı tüfekle adamın üzerine yürüyüp fişeği boşaltmış yüzüne. Sonra da horozun onayını almak ister gibi yüzüne bakmış.

"Artık daha rahat uyuyabiliriz"

Kötü kokulara rağmen yorguluktan güzel bir uyku çekmeyi başaran eşek, kedi, köpek ve horoz kahvaltı için otelde yiyecek bir şeyler aramışlar ama paslı buzdolabındaki küflü peynir ve çürük zeytin dışında bir şey bulamamışlar.

Eşek ve horoz çaresiz bozuk kahvaltılıklarla idare etmişler. Bu sırada kedi ve köpek girmiş içeri. Oldukça da zinde görünüyorlarmış. Horoz işkillenmiş.

"Neredeydiniz siz?"

"Kahvaltı yaptık" demiş kedi ağzında birşeyleri çiğner halde.

Horoz öfkelenmiş. 

"Lan hani birlikte yola çıkmıştık? İnsan bir çağırır yiyecek bir şeyler bulduk diye. Biz burada açlıktan geberiyoruz, siz alem yapıyorsunuz"

Köpek horoza doğru elinin ayasını gösterip sakinleşmesini işaret etmiş.

"Dostum sakin ol. Siz otobur olduğunuz için çağırmadık. Aşağıdaki resepsiyonistin tadına bakmak isteyeceğinizi hiç sanmıyorum"

Bir an eşek ve horoz birbirlerine bakmışlar. Sonra hafif bir mide bulantısı hissetmişler. Horoz bu soruyu hiç sormamış olmayı dilemiş bir an. Sonra eşek söze girmiş.

"Beyler yiyecek içecek işlerini bir kenara bırakalım da artık şu plana geçelim."

Bir anda herkes toparlanmış. Eşek heybesinden bir eve ait eskizler çıkarmış ve kahvaltı masasının üzerine sermiş. Bu bir evin planıymış.

Kedi anlamsız bir ifadeyle bakmış plana. Köpek ve horoz da şaşkınmış. Horoz sormuş.

"Dostum bu nerenin planı? Ne yapacağız soygun falan mı?"

"Hayır" demiş eşek "Bizleri bu hale düşürenlerden hesap soracağız. "

"Bilmece gibi konuşup canımı sıkma" demiş kedi ve elindeki puroyu yere fırlatıp ayağıyla çiğnemiş. 

Eşek gözünün ucuyla bakmış kediye ve sakin bir şekilde cevaplamış.

"Sakin ol kedi. Sabredersen anlatıyorum." demiş ve derin bir nefes almış. Sonra yeniden kafasını masadaki plana eğmiş. 

"Burası La Fontaine, Jules Verne, Anderssen'in masalları ürettikleri çok gizli malikhanenin planı. Her gün yeni bir hayvan bu masallarda nice zorluklar çekiyor. Şöyle bir kendinize baksanıza.

Dört tane hayvanın üst üste etrafta işi ne ha! Biz bunlara mı layığız? Kırmızı başlıklı kıza ne demeli? (Olanları görmek için TIKLAYIN)O şerefsizin gerçek yüzünü hepimiz biliyoruz. Peki olan kime oldu? Bizim aç karnını doyurmak isteyen masum kurda!

Ya hansel ve Gratel? Zavallıların tek arzusu birazcık temiz hava almaktı. Ormanda başlarına gelenler onların suçu muydu ha! (Bu acıklı hikaye için TIKLAYIN).

Daha fazla konuşmak istemiyorum. Artık bu hesap burada kapanmalı. Yıllardır sırf üç beş çocuk eğlensin ve yazarların kasasına milyonlarca dolar telif ücreti ödensin diye sürekli masal yazan bu pisliklerden hesap sorma zamanı."

Köpek, kedi ve horoz şaşkınmış. Eşekse yılların birikimiyle gözleri dolu bir şekilde soluklanmaktaymış masanın başında.

"Benimle var mısınız?" demiş eşek. O an hepsi varız demiş. Ancak kedinin kafasında kuşkular varmış.

"Dostum, düşünce güzel ama orası cumhurbaşkanlığı köşkü gibi korunuyordur. Oraya nasıl girmeyi düşünüyorsun. Elimizde silahlarla dört kişi görüldüğümüz anda zımbalarlar hepimizi."

Eşek gülümsemiş.

"Dostum, sana iyi bir planım var derken beni pek ciddiye almadın sanırım. En ince ayrıntısına kadar her şeyi düşündüm. Bu tam bir ekip çalışması olacak. Tüm ezilenler için orada olacağız"

Horoz alaycı şekilde gülümsemiş

"Peh, delirmişsin sen. Dört kişiyle yüzlerce eğitimli askerin arasında hiçbir şansımız yok."

"Haklısın" demiş eşek. "Ancak oraya dört kişi gideceğimizi kim söyledi? Ben gerçek bir ekipten bahsediyorum."

O an aşağıdan bir araç gürültüsü gelmiş. Cama doğru koşup bakan kedi, köpek ve horoz gözlerine inanamamışlar. Aşağıda tüm ezilmişler yer alıyormuş. Kırmızı başlıklı kız, Hansel ve Gratel, Sindirella, Rapunzel, Oz büyücüsü ve Ali Baba aşağıda üzerine Doçkalar monte edilmiş Toyotaların içinde beklemektelermiş.

Eşek gülümsemiş ve camın önünde şaşkın şaşkın bakan kedi, köpek ve horoza sormuş.

"Büyük operasyona hazır mısınız?"

Devamı 4. bölümde...

BÖLÜM 4: Büyük operasyon