CHP nerede durmalı?

Tükiye'nin bir süredir ciddi ve makul bir muhalefete olan ihtiyacının ne kadar büyük boyutlarda olduğu her geçen gün görülmektedir.

CHP, kurulduğu günden bu yana bambaşka kimliklere bürünmüş ama bu sırada özünü yitirmenin eşiğine gelmiş bir parti olarak Türkiye'nin bu ihtiyacını doyurmaktan gittikçe uzaklaşıyor.

NASIL BİR CHP?

Bugün CHP deyince aklımıza nasıl bir parti geliyor? İzmir'den bakarsanız Kemalist bir CHP, Tunceli'den bakarsanız Kürtçü bir CHP, Anadolu'nun içinden bakarsanız dine karşı bir CHP, İstanbul'dan yani Türkiye'nin merkezinden bakarsanız ise kafası son derece karışık bir CHP var.

Güçlü bir Türkiye için Türkiye'nin CHP'ye CHP'nin özüne ihtiyacı vardır. Ancak CHP o bizim bildiğimiz CHP değil artık. Arap saçına dönmüş bir parti durumundalar. Bir bakıyorsunuz ülkede iç karışıklık çıkaran teröristlere destek açıklamaları yapan CHP'liler çıkıyor piyasaya, bir bakıyorsunuz HDP ile aynı söylemi kullanan CHP'liler çıkıyor piyasaya, bir bakıyorsunuz Kemalizme taban tabana zıt açıklamalar yapanlar gözünüze çarpıyor. Sonra da çıkıp hepimiz Atatürkçüyüz diye açıklama yapıyorlar.

CHP bir karar vermeli ama nasıl? Yeni kimliği ne olmalı? Hiç lafı uzatmaya gerek yok. Parti bayrağına altı ok konulduğuna göre bayrağının hakkını veren Kemalist bir parti olmalı (BKZ. Kemalizm nedir? Bölüm 1, Bölüm 2, Bölüm 3).

Parlementoda merkez sağdan muhafazakarlığa uzanan çok geniş yelpazede bir görüşü savunanların toplandığı bir Ak Parti bulunmakta, Türk Milliyetçiliğini savunan bir muhafazakar MHP bulunmakta, çok gereksiz olmasına karşın yalnızca etnik bölünmeyi savunan PKK bile bulunmaktadır.

Ancak CHP adeta "ortaya karışık" şeklinde merkez sağdan sosyal demokrasi ve komünist fraksiyonlara kadar son derece alakasız ve karmaşık bir yönde dalgalı bir seyir izlemektedir (BKZ Sağ ve Sol görüş Nedir?)

Peki CHP neyi savunmalı? Bir kere her kesimden oy alayım derken omurgayı yitirmek önemli bir sorun olduğundan Kemalizmi ve Atatürk milliyetçiliğini savunmak CHP'ye ciddi oy kazandırır. Zaten CHP'nin bir türlü atılım yapamamasının nedeni de sağlam bir durruşunun olmamasıdır.

Bu noktada dikkat çekici olan şey Atatürk Milliyetçiliği kavramının önemli ölçüde Ak Parti tarafından sahiplenilmiş olmasıdır. Herkesi kucaklayan, insanları etiketlemeyen, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı esası" ile oluşan bir milliyetçilik anlayışını Ak Parti savunmaktadır.

CHP'de birileri çıkıp "Bunu zaten Ak Parti sahiplenmiş, biz yeni bişey yapalım da oy gelsin" gibi salakça bir düşünceye kapılmamalıdır. MHP gibi omurgalı bir duruş seçmende güven yaratır. MHP bugün popülist olmak adına sosyal demokrasiyi asla sahiplenmeye kalkmamıştır.

Sahiplense güzel olur muydu? Evet, ama bu durum seçmeni kıllandırırdı. Dolayısıyla gereksiz epilasyon cildi bozar gerçeğini görmek son derece önemlidir.

DİĞER GÖRÜŞLER NE OLACAK?

Kim ne derse desin diğer gereksiz görüşler partiden bir güzel temizlenmeli ve CHP belirli bir görüşü savunanların oy verebileceği bir parti haline gelmelidir. Mecliste Atatürk ilkelerini kuru kuru ağzına alıp, ondan sonra yan gelip yatan vekiller Atatürkçülüğe de ülkeye de büyük zararlar vermektedir.

Dahası PKK'ya karşı sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nun birkaç sözel tepkide bulunması saçmalıktır. Bütün parti yek vücut duruş sergilemelidir. Yoksa CHP'de tıpkı Kesk gibi bir dolu PKK'lının içine sızdığı içi boş bir kuruma dönüşecektir.

Mehmet Bekaroğlu gibi aydın bir kişiliğin partiye girişi Atatürkçülüğün yanlış yorumlanarak din ile bağının kopartılmış olması sorununa çözüm bulma noktasında önemli bir atılım olduğunu söylemek gerekir.

Ancak parti içerisindeki bu PKK sempatizanı noktasına gelmiş olan gereksiz kitle partiden arındırılmalıdır. Zira bu şekliyle gelecekte İzmir gibi cumhuriyetçi ve Kemalist illerde de oy kayıpları yaşanacaktır.

DOĞUDAN NASIL OY ALINACAK?

Doğudan oy alabilme konusuna gelince. Doğudan oy alacağım diye PKK'lıların ağzından konuşmanın anlamı yoktur. O vatandaşlarımızı kucaklayan, bizden farklı olmadıklarını ve Kemalizmin aslında tam da bun amaçlayan bir görüş olduğunu oralarda dillendiren bir CHP oralardan da oy alır.

CHP'nin en büyük sorunu hem Kemalizmin o yanlış yorumunu savunması, hem vatandaşın taleplerine kulak tıkaması hem de dinle olan saçma sapan bir ilişki içerisine girmiş olmasıdır.

Bugün CHP'nin yapması gereken Atatürkçü düşüncenin özü orada Ak Parti tarafından dillendirilmekte, hepimizin bu ülkenin eşit bir vatandaşı olduğumuz düşüncesi yüksek sesle söylenmektedir.

Basit bir açıklamayla Amerikan örneğini ele alalım. Amerika'da hangi parti iktidara gelirse gelsin ülkenin temel savunduğu ortak değer "Amerika'nın bir ve bütün olduğu" düşüncesidir. Bunun aksini Amerika'da kimse tartışmaz bile.

Cumhuriyetçiler gelince "Dakota'ya özgürlük" sloganı atmadığı gibi demokratlar gelince de "Katolikliği farklı yorumlamalıyız" dememektedirler. Herkes ülkenin çıkarlarıyla ilgilenmektedir.

Atatürkçü düşünce tam da bunu yapmaya çalışıyor olmasına karşın bu düşünceden nasıl bu kadar uzaklaşmış olduğumuz konusu ciddi bir problemdir.

Gelecekte CHP'de bu noktaya gelir mi? Bilemem. Ancak gelmezse hem CHP hem de Türkiye bu işten zararlı çıkmaya devam edecektir burası kesin.