Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '07

 
Kategori
Blog
 

50. Blogum ve MB Serüvenim

50. Blogum ve MB Serüvenim
 

Ben bu çeşmeden su içmeye devam edeceğim...

Sevgili dostum Okan Tınmaz’ın “Hadi artık Murat, yaz şu 50. blogunu ve dalya de artık!” ifadeleriyle dostane sıkıştırmaları neticesinde kaleme aldığım bu yazımda kısa bir MB değerlendirmesi yapmak istiyorum.

MB’yi işimle ilgili bir konuyu arar ve araştırıken Milliyet’in “İnsan Kaynakları” sitesinde ilk gördüm. O sayfada okuduğum yazılardan biri de "blog yazarlarından" kısmındaki “İşyerindeki Bizans Oyunları” başlıklı bir yazıydı. Yazarını şimdi hatırlamıyorum. Belki de şu an çok görüştüğüm bir dostumdur. Kendisine çok çok teşekkür ediyorum. Belki o gün o nitelikli yazıyı okumasaydım bugün MB’yi tanıyamayacak, bu kadar dost edinemeyecek ve nice güzel insanla tanışamayacaktım…

Önceleri kendimi MB’den sakladım. Sadece yazılarım tanınsın yeter, diye düşündüm. MB, tanımadığım bir ortamdı çünkü. Profilime, kişisel hiçbir bilgi eklemedim. Profilimde sadece “kova burcundan alemi seyrettiğim” yazılıydı. Üye adımı da önce “mertas” sonra da “muradım” olarak belirtmiştim.

Kısacası tanıyana kadar tanınmak istememiştim.

MB’yi tanıdıkça siteyle ve üyelerle ilgili kafamdaki “acaba”lar kara bulutlar gibi bir bir dağılmaya başladı.

Şunu belirtmeden geçemeyeceğim, MB'yi tanıdıkça Celal Çelik dostumun TIME 2007’deki MB’yi anlattığı muhteşem sunumu, yüreğimde ve aklımda oluşmaya başlamıştı.

Artık MB’yi tanıdığıma kani olmuştum. Kendim hakkında daha detaylı bilgiyi sayfamda yayımlayabilirdim.

Ben Murat Ertaş,
Türk Dili ve Edebiyatı üzerine eğitim almış,
“Yeni Türk Edebiyatı” ve “Türk Edebiyatı üzerine etkisi olan Batı Edebiyatı” üzerine yüksek lisans yapmış,
23 yaşındayken ilk şiir kitabını yayımlamış,
26 yaşındayken birkaç arkadaşıyla kurduğu özel öğretim kurumlarının kurucu-müdürlüğünü yapmış,
Yeni Türk Edebiyatı’nda ve Yazı hayatı’nda Tenkit isimli hacimli bir çalışma yapmış,
Doktora öğrenimini 3. yılındayken işine feda etmiş,

Halen çok okuyan, gazete ve dergilerde yazı ve şiir yazan, resim çizen ve tüm Türkiye’nin dört bir köşesini kendi aracı ve ailesiyle gezen iki çocuklu bir BABA’yım.

"73 model kova burcu"ndan seyrederim âlemi. Bu âlem içinde aileme zaman ayırmak, gezmek, okumak, fotoğraf çekmek, resim çizmek ve iş hayatı hakkında bilgilenmek en büyük heyecanlarım.

Yeni, farklı ve aykırı olanın peşindeyim. Hayatta iyi bir öğrenci olmaktır, tek amacım. ŞİİR teneffüsüm, DÜŞÜNMEK öyküm, KEŞFETMEK keyfim.. Negatif insanlarladır, tek savaşım.
GENELLEMELER ve EZBERLER' dir en büyük alerjim.


Özel öğretim kurumları sahibi olmam, üniversiteye ve akademik hayatıma yaptığım en büyük nankörlüğümdür. Gökkubenin altındaki "İNSAN"a ve her şeye saygılar...”

Günler geçtikçe MB’yi ve dostları daha iyi tanıdım ve anladım ki ben kovamı buradan da doldurabilir, öğrenciliğime MB okulunu da ekleyebilirim. İşte MB’de hayata dair kazanımlarım:

Renkliliği-zenginliği,
Coşkunluğu-sükuneti,
Konuş(a)madığımı,
Oku(ya)madığımı,

Bil(e)mediğimi,
Sev(e)mediğimi,
Git(e)mediğimi,
Yaşa(ya)madığımı,

Gör(e)mediğimi,
Tanı(ya)madığımı,
Duy(a)madığımı,
Unuttuğumu-unutamadığımı,

Ve bilhassa, hepsi birbirinden kıymetli nice yüreği ve kalemi güzel insanla tanıştım.
Ayrıntıları ele aldığımda her insanın bir dünya olduğunu gördüm. Ama her dünya aynı samanyolunda dönüp durmaktaydı.

Yine anladım ki, aracısız ve yönlendiricisiz konuşunca birbirimizle pek farkımız yok.

Anladım, her dostumun farklı gibi gözüken hassasiyetleri, sevinçleri, tepkileri, sıkıntıları, heyecanları ve yaşantıları, aslında sanıldığı kadar farklı değil de müşterek duygu ve değerlerden doğduğunu…

Anladım toplum olarak detaylardaki farklılığımızın bizi bölmek için nasıl da en öne çıkarılıp aramıza yüksek ve geniş duvarlar örüldüğünü…

Ve bir kez daha anladım ki, hâlâ Türk milleti, yürek insanıdır, âriftir ve sıcaktır; hem de çıkarcı ve kokuşmuş medeniyetler savaşı verilen soğuk dünyada…

Paylaşımlarıyla duygu ve düşünce dünyama zenginlik kazandıran tüm dostlara ve MB’yi oluşturan yetkililere ve kahrımızı çeken editörlerimize çok teşekkür ediyorum… Hepiniz iyi ki varsınız… Sağlıcakla kalınız efendim… Sevgi ve saygılarımla…

BLOGNOT: Daha önce İŞ YOĞUNLUĞUM NEDENİYLE dostlarımla bir müddet görüşemeyeceğimi yazmıştım SEYİR DEFTERİNE... Benim kaygım dostlarımın yazılarını okuyamamak ve bilhassa yorumlayamamaktı. Aksi halde bir müddet MB'de olmayacağımı duyurmak istemezdim. Bugün benim için rahat bir gün oldu ve 50. Blogu yazdım. İş yoğunluğu bayrama kadar ve hatta Şubat sonuna kadar devam edecek. Vakit buldukça inşallah görüşürüz.

ReSİM:www.tedavirehberi.com

 
Toplam blog
: 143
: 2341
Kayıt tarihi
: 22.08.07
 
 

Bu âlem içinde aileme zaman ayırmak, gezmek, okumak, fotoğraf çekmek, resim çizmek ve iş hayatı h..