Tuncay: ... derde düştüm... heder oldum... maymun oldum beeen... Okan: Laf anlamaz söz dinlemez oldu gönlüm, dağlar sevdamı atamadım ben... Tuncay: Dağlaaaaaaar Okan: Atamadım sevdam..
1) Yine olmamamız gereken bir yerde oturmuş, rüzgarın yüzümüze savurduğu küfürlerle muhatap oluyorduk. Yüzyıllardır yaptığını yapmaya devam ediyordu rüzgar. İkimiz de hayli dökük, bı..
Deniz, telefonu kapattığında artık benim ‘kafayı yemiş’ bir adam olduğuma iyiden iyiye inanmış olmalı, çünkü akşamın bir saatinde durduk yere onu arayıp Deniz isminin kendisine Deniz Gezmiş’ten dola..
Okan: Aaa? Oğlum Serhat ne bu halin, tır mı çarptı sana? Serhat: Oy anam oy! Açın abi kapının önünü, bakmasına öyle mal mal can veriyoruz burada. Tuncay: Ulan kim dövdü seni böyle? Ok..
Okan: ... Oğlum işte ‘mini mini bir kuş donmuştu’ vardı ya, neydi o parçanın akorları? majör bir eserdi herhalde. Tuncay: Ne bileyim abi ben. Yahu İsmet amca ben sana ne diyeyim, bıraktı gitti ..
Tuncay: Yahu bir kere olsun şu balık tutma hadisesinden elimiz boş dönmesek be abi. Yaptığımız onca masrafa yazık oluyor. Okan: Bozma moralini. Bu sefer o kadar da zararlı sayılmayız serpeler ye..
Okan: Şu nasıl babacan; ‘Soylu yüzünüzü gördüğüm andan itibaren vücudumun bütün hücreleriyle irkilip naçizane ömrümün...’ Tuncay: Kes be hafız, siyah beyaz film gibi ilan-ı aşk mı olur günümüz T..
Sabahtan beri önüme kışlık yakacak misali yığdığım gazeteler odanın her tarafına dağılmış. Pazar ekleri, bölge ekleri, abone olduğum siyasi dergi, bayiden aldığım mizah dergisi, aç karna içti..
Tuncay. ... Şu laf nasıl babacan ‘biz hayatın makul çocuklarıyız, aşk hariç’. Okan: İyi biraderim iyi... Tuncay: Bir tane de Can babadan yazmak lazım. Şey nasıl ‘insanın olabileceği boyuta..
Tuncay: ... Hayatıma dair yeni bir karar aldım abi. Okan: Hayırlı olsun. Neymiş kararın? Baleye falan mı başladın ya da eskrim, judo, yoga, dönerci ustalığı... Tuncay: Bilemedin abi.
1978 doğumlu Antalyalı bir müzisyenim, devamını ben de bilmiyorum..