Aldım defterimi koluma geldim işte… Yazamadım, beceremedim bu gece içime batan harfleri… Yirmi dokuz harf, harf birliği edercesine yazdırmadılar yalnızlığı bu gece…Umudu, anıları, sevgileri yaz de..
Öyle bir vakit gelir ki gitmen gerekir…Kim bilir belki bir yola, belki bir kola, belki bir evlada götürür yol seni. Yürek bir telaşa bürünür giderken. İçinde bir şeyler hop oturur, hop kalkar. Arka..
Çok uzakta olmamalı, bir el uzattığında tutuvermelisin dostluğun elini.Elini tutuverince duyuvermelisin yüreğinin ne dediğini.Avuçlarına alıvermelisin yüreğine batan dikenlerini.Gülüverme..
Bir bardak çay, çok değil bir bardak çay…Oysa ne çoktur bir bardak çay.O güzelim bardağı tutarken parmaklar gönüllere akıverir kıvrım kıvrım bir çay.Anılar akıverir içinden…Tortusu yüreğe düş..
Of oğul ... of… Yüzümdeki hangi çizgiden başlasam ki bilemedim… Hepsinin bir anısı, hepsinin bir acısı var… Birini birine üstün göremedim… Bir ağaçlı yaylada açmışım gözlerimi … İlk tokadını vurmuş e..
Dostluk öyle kelimelerde yaşanan bir cümle taaruzu değildir.Dostluk, dostun gözbebeklerinde yaşar. Kimi zaman masum bir bakış, kimi zaman buğu, kimi zaman iki damla akış olur dostluk. Gözbebekle..
Ne kadar da benzeriz serçelere. Bir gök gürültüsünde ödümüz kopar. Bir elin gölgesini görsek üzerimize kara bulutlar çöreklendi sanırız.Kanatlarımıza taş dokunmasın yeter ki, yeter ki dokunmasın da. ..
Binlerce renk cümbüşü içinde O da yerini almış ve baharın gelmesiyle merhaba demişti doğaya. Güneşi seviyordu. Sıcacık oluyordu kılcalları… Günışığına bayılıyordu.Renkleri daha bir ışıltılıydı onu..
Öğreneceği çok şey olan bir öğretmenim.... ..