Hep uzak bir zamandır, insan belleğinin oyunlar oynadığı çocukluk anıları. Bir o kadar da güzeldir, yüreği okşayan. Canı yanar mı insanın yüreği okşanırken o yumuşak dokunuşlarla? Gülümsemenin ayd..
Benim çocukluğumda sofra hazırlanırken sofraya ne konacaksa herkes için dilim dilim, tane tane, adeta lokma sayısını sayarak koyardı. Son lokmalarla tabaklar sıyrılır öyle kalkılırdı sofradan. Masa..
Yazmak ve okumak üzerine düşündüğüm hatta bir parça da kızgınlık, kırgınlık ve belli belirsiz bir öfkeyle düşündüğüm bir zaman sonrasıydı, -"yoruldum, biliyor musun? Sana bırakıyorum bü..
Değişik ağızlarda dolma dense de her defasında dolma değil sarma diye söylendiğim ve en sevdiğim yiyecek takılıverdi aklıma yöresel ağızla dolma dediğini duyunca televizyonda bir bayanın. Öylesine ..
Bugün büyük ölçüde aşıldığını sandığım veya aşıldığına inandığım bir konudur. Solak insanın solaklığını kabul edememek. Sağ eli kullanmaya zorlamak.. Yazı yazmak veya kesmek işlevinde kalem veya ma..
"Küstürdüğüm sol elim" diye başlık atmışım bir küçük karalamama aklıma takılıverdi birden dağınık, başıboş dolaşıp dururken sözcükler beynimde bir yerlerde, sol elime baktım. Korku diye adlandı..
Tesadüfen okuduğum bu cümle.. Hangi ruh hali içerisinde bu sözü söyler bir insan, neden söylenir, niye söylenir, nasıl söylenir. Bu cümleyi okuduğumdan beri kendimle konuşuyorum. Aslında benim gibi..
Nereye bakıyor böyle dikkatlice dedim kediyi gördüğümde. Ahşabın dokusu mu yoksa kedinin ahşabın dokusuyla uyuşan tüyleri mi kürkünün. Aslında bakışları. O arayan, o bekleyen meraklı bakışları. Ara..
Bugün pazar. Anlatmış mıydım hiç pazar gezmelerimi sana. Odamın penceresinden sahili gözlediğim zamanlarda... Seni gördüğüm zamanlarda... Ayak izlerine basarak yürüdüğümü ardından.. "Çocuk" dediğin..
“Hücrelerimde hissediyorum ölümü” diyorum anlamsız bir ses kulaklarımda.. -“Ölüm korkusu” Aptal bir şaşkınlık var yüzümde… Belki de korkmam gerekirdi bilmiyorum ama korkma..
Emekli eğitimciyim. Yirmi iki yıl ilköğretim okulu öğretmenliği, on altı yıl müdür yardımcılığı v..