Hemen şimdi ne yapıyorsan bırak sıkıca sarıl yanındaki kadına öp onu seviş onunla sonra lezzetli olmasa bile lezzetle ye yemeğini su iç ..
2004 yılı yağmurlu bir cumartesi sabahı uyandığımda Eskişehir’deydim. Yataktan çıkmış sessiz giyinirken siyah çarşaf üzerinde uyuyan kadına baktım cesetten farkı yok..
Tren çıplağı geçip şehrin içinden bir tabuta sığdı hayat şarkısı… Tecrit edilmiş çocuk düşlerinin ya da iflas eden yaşlı bedenlerin arasında göründü.....
Elektrik süpürgesi içinde dönen sonbaharın yol kenarına uzayan tellerine asıyorlar ölüm ilanlarını. Yeşil maskeyle yüzüme yaklaşan diş hekimi ayrılık..
Yatırıp bir hastane odasına üzerine güller attılar çektiği içler gibi yaprak yaprak soydular. dost dediler abi dediler arkadaş dediler sevgili dedile..
Elektirik tellerinden düşüyor sıcak asfalt üzerine kurşun misali ağır kuşlar… Hasır üzeri Anadolu güneşi Hasır altı Anadolu ölümü… Bir k..
Ne çıplak ellerin çıplak olan ne varsa ellerinde… Ne güzel ellerin var, dedin ya o gün ressam eline benzetip ellerimi ben hiç beceremem resim yapma..
Karartıp en beyaz düşleri son kez denedi ölümü ancak ölüm onu denemedi aldı götürdü göl ağırlında… Hayata boy verenlerin elini gördükçe o eli tutası geliyor ..
Dağıtırım bu barı, dedim. Abi yapar mısın gerçekten, dedi Süleyman. Hayır, sen varken yapmam… Bir öğleden sonra başında bandana olan genç çocuk bir şey sor..
Uçurumdan atıyoruz tarladan dönen kadınları. Dokuz ölü kadından otuz sekiz öksüz… İşte yeni bir düş kancasındayım nerede başlar, nerede biter düş? Bükülen,..