Yazmak yazarlar için, kendilerine, topluma ve insanlığa ödenmesi gerekli bir borç gibidir. Bu borç zamanında ödenmelidir. Yazar başkalarına iletmek istediklerini iletmezse içinde bir enerji sıkış..
Genellikle ilgilendiğimiz konular üzerinde düşünürüz. Örneğin futbol karşılaşmasına ilgi duyan genç bu konuda düşünür. Evine ekmek götüremeyen bir baba işsizlik ve haksızlıklar üzerinde düşünür. Em..
Şakaları sevmem, Nisan 1 şakalarını hiç sevmem. Şakaları neden sevmem? Beceremem de ondan. Ölçüsü ayarlanabilen şakalar samimi bir hava estirir; insanı güldürür; eğlendirir; gönül almaya vesile ol..
“Nasıl anlatsam bilmiyorum, bilemiyorum.” Bu yakınmamı öğrencilerim okusa demezler mi : “Nasıl bilemezsin. Sen ki anlatım şekilleri üzerinde dersler verirdin.” Evet, orası da öyle; ama burası der..
Bugün Pazar Milliyet Blog ailesine yeni katıldım. İlk Pazar yazımı yazıyorum. Profesyonellerin köşe yazılarında Pazar yazıları biraz farklı oluyor. Pazar yazılarının niçin farklı old..
Ortaya bir iddia, bir varsayım, bir fikir atılmasına, konmasına rağmen bunu makalede olduğu gibi ispat mecburiyeti olmayan yazı türü hangi yazı türüdür? Fıkralarda olduğu gibi günlü..
Paramızın pulumuzun, malımızın mülkümüzün hesabını yaparız; ama ne hikmetse söz varlığımızın hesabını yapmayız. Hesap yapmak şöyle dursun, çoğumuz söz varlığının ne olduğunu da bilmeyiz; daha köt..
Dün akşam bir şiir okudum Milliyet Bloglarda. Arkadaşımız ( Pervane ), belki bir roman hacmindeki duygularını “Yorgun Gönlüm”e sığdırdı. Böyleyken dizeler yine hafif, dizeler kanatlı. Benim bildi..
Evrensel bir kavram olduğu tartışmasız olan sanat’ın evrensel bir tanımı yoktur. Sanatçılar, eleştirmenler, öğretim üyeleri kısaca herkes ayrı ayrı tanımladılar sanatı. Bu tanımlardaki ortak nokt..
Pazar yazıları biraz farklı olsun istedim. Sayfamı alıntılarla süsledim. Aslında tüm yazılar farklı olmalı. Farklı olmalı ki iştahla okunmalı. İştahla okunmalı kavramını bu anda buldum. Buldum..