Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Mayıs '09

 
Kategori
Deneme
 

Arayış ve huzur

Arayış ve huzur
 

Arayış ve huzur; bir arada bulunmaktan hoşlanmayan iki arkadaş gibi. Birini bulunca diğerini kaybediyorsun. Sonra kaybolan o arkadaşı tekrar aramaya başlıyorsun.

Arayış; adı üzerinde bir devinim ve bir rahatsızlığı ifade ediyor. Bulunduğu halden memnun olmayıp, yeni bir şeyler bulmak isteyen kişilerin takınmış olduğu ruh hali.

Huzur ise; oradan oraya kaçıp kaybolarak, insanı peşinden koşturmaktan zevk alan yaramaz bir çocuk misali; ne zaman “yakaladım tamam” denilse insanın elinden kayıp gidiveriyor aniden.

İnsan bulmuş olduğu huzuru kaybedince, kaybolan huzurunun arkasından yeniden yollara düşer, sancılı bir arayış zamanı yeniden başlamıştır.

Nerde?, Nasıl?, Ne zaman? Bulacağını bilmeden kendini yeni maceraların ortasında bulur. Aklı fikri kaybolan huzurundadır. Acaba bu sefer nereye saklandı? Hangi düşüncenin arkasında gizli?, Yeniden bulmak için hangi maceraları yaşaması gerekir? Bu sorular kafasında dolanıp dururken, içten içe de garip bir mutluluk duyar, yaşadığını yeniden hissetmeye başlamış, enerjisi yeniden yükselmiştir.

Bu arayış esnasında artık pür dikkatle dolaşmaya başlar. Karşılaştığı her insan, duyduğu her söz, gördüğü her şey ona huzurdan ipucu verecek mi diye dikkatle gözler. Huzurun nereye kaybolduğu belli değildir ama çoğunlukla bulunabilmek için bir takım izler ve ipuçları bırakır veya hiç beklenmeyen insan ve durumlarla haber gönderir.

Arayış, bunu daha önce çok yaşadığı için bilir; artık karşılaştığı her şey huzurdan bir haber olabilir. Bunun farkındalığı ile yaşamaya ve gözlemlemeye başlar. Sürekli huzurun peşindedir o, huzurun bu kaybolup gitmelerine kızıyor gibi görünse de, aslında bu oyunu oynamaktan büyük bir zevk alır.

Huzur oldukça iyi niyetlidir, ister ki insanlar kendisinin peşinden gelerek daha öteye daha öteye gitsinler, ona sarılıp oldukları yerde kalmasınlar. Hayatın asıl kaynağına yani huzurun ebedi olarak yaşanacağı asıl kaynağı bulsunlar ister.

Huzurun her kaybolduğunda gidip saklandığı yer aslında o kişinin kalbidir. İnsan kalbine bakmayı düşünemediği için dışarılarda arar durur. Ta ki bir gün kalbine bakmayı akıl edene kadar.

İşte o zaman dışarıda her ne yaşıyor olursa olsun, kendi içindeki huzurun asla kaybolmayacağını ve hiçbir şeyin onun kalbinde saklı olan huzuru etkileyemeyeceğini anlar.

 
Toplam blog
: 117
: 2437
Kayıt tarihi
: 07.02.09
 
 

1970 Tokat doğumluyum. İstanbul Tıp Fakültesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar bölümü mez..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara