Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Aşk yaşarken girilmemesi gereken bir risk

Aşk yaşarken girilmemesi gereken bir risk
 

.


Aşkın kaç çeşit tanımı vardır, sorusunu cevaplamaya koyulsak, neredeyse yeryüzündeki kişi sayısı kadar tanımı vardır diyebiliriz.

Aşk denilen şeyin, herkeste farklı bir boyutu ve yönüyle yaşanması, kişilerin metabolizmalarında farklı etkiler bırakması bundandır.

Hatta öyle ki bu kişilerin sağlıklı bir beyin yapısına sahip olmasına da gerek yoktur.

Ortalama bir zekânın altındaki insanlar da aşık olabilir, birine ilgi duyabilir.

Örnek mi?

Sarıyer’de, akli dengesi yerinde olmayan genç bir kızın, kuaförde çalışan genç çocuğu sürekli görmek istediğini söylemişlerdi iki yıl önce.

Önce inanamamıştım, ama gerçekti.

Çok sonra bir tesadüf üzerine bu sürece şahit de olmuştum çünkü...

Aşkın diğer duygu hâllerinden ayrı, çok özel bir yeri var ki, o da ikili duygularda hissettirir kendisini.

İkili duygulardan kastımız, bir kişinin yâni aşık olan kişinin aynı anda hem çok sevebilmesi, hem de aksi şekilde nefret edebilmesidir.

Ancak aşık kişi, tutkuyla bağlı olduğu süre boyunca, nefret ettiğinin farkına varamayabilir. Çünkü nefreti pasif bir şekilde pusuda beklemektedir.

Önemli nokta, nefretin pusuda kendiliğinden beklemesidir. Yoksa aşık kişi ‘ey öfkem sen şöyle bir kenarda dur, vâkti gelince senden de faydalanacağım’ demez.

Aşık kişi bu noktada aslında kötü niyetli ya da içten pazarlıklı değildir yâni…

Bir taammüd, tasarlama yoktur.

Açalım.

Aşık insan aslında çok severken, aynı zamanda bir o kadar da nefret etme potansiyelini bünyesinde mutlaka barındırır.

Yani hem sever, hem nefret eder.

Esasen tutkunun, sevginin ve hatta saplantının şiddeti ne kadar fazla ise, pusuda bekleyen pasif öfkenin aktivasyonu hâlinde yaratacağı etki de o kadar fazla olacaktır.

Kin, öfke, nefret, tutku, ihtiras ve aşkın bir arada olması durumundan bahsediyoruz.

John Travolta’nın başrolünü oynadığı The Punisher filminin finalinde, John Travolta köprünün üzerine çıkıp, karısına dönerek tek istediğim sadakatti diyor ve onu kucağına alıp dudaklarına birkaç saniyeliğine tutkuyla kilitleniyor...

Ve kendi elleriyle köprüden aşağıya, süratle giden trenin altına bırakıyordu o çok sevdiği karısını.

Diyebiliriz ki, aşık olan taraflar birbirlerinin bir çok şeyi olmalı güzelliğini muhakkak yaşamalıdırlar. Ancak aynı taraflar, birbirlerinin her şeyi olma riskine girmemelidirler. Peki girerlerse, bu durum mutlaka hüsranla mı sonuçlanır?

Asla!

Yukarıdaki cümleden açıkça anlaşılacağı gibi bu sadece bir risktir.

Son tâhlilde; herşey de olduğu gibi aşkta da önemli olanın denge olduğu kanaatindeyiz.

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..