Cennet mahallesi

Her gün tekrarını bile izlemekten bıkmadığım bir dizi. Saçmalıklarla dolu bir senaryo insanı bu kadar kendine bağlayabiliyor ya şaşırıyorum vallahi. Müjdat GEZEN diziden ayrıldığında, biraz moralim bozuldu. ''Artık bu diziyi seyretmem'' diye düşündüm. Ama yanıldığımı anladım. Onun yerine gelen Özkan UĞUR harika. Beter ALİ olarak çok güzel oynuyor. TİRBUŞON da Bir Demet Tiyatro'nun tekrar yayınlamaya başlaması sebebiyle ayrıldı diziden. O da çok ağırlığı olan bir oyuncuydu bu dizide. Yerine gelen Serhan ARSLAN, Gubik HASAN rolüyle Tirbuşonu aratmıyor.

ALİŞAN'ı pek sevmem aslında. Ne müziğini ne tipini. Ama bu dizideki Ferat rolüyle çok seviyorum onu. Güzel oynuyor. Çağla ŞİKEL (Sultan), çok yetenekli bir genç manken. Dans yarışması sunuculuğunda da çok başarılıydı. Mankenlikte de başarılı. Bir de tost yiyişi var ki unutulmaz. Herkes onu ''TOSTUMU YEDİM'' mesajıyla da tanıyor. Bu dizide tam bir Roman kızı. Çok güzel oynuyor.

Erol GÜNAYDIN deseniz yılların tiyatro ve sinema oyuncusu. Her rol yakışıyor ona. Dizideki Deli Kadir'i öyle bir oynuyor ki tam deli Kadir. Kadın gördüğünde ağzının suları akan, evlenmek için can atan bir yaşlı delikanlı.

Helga rolüyle Selin ALTAY, sevimli Türkçesi ve güzelliğiyle insanı hop oturtup hop kaldırıyor. Harika...

Levent TÜLEK (Rıza) de tipik bir Türk üçkağıtçısı. Her taşın altında olmasına rağmen, taş eziliyor ama o ezilmiyor.

Zihni GÖKTAY (Etem) tam bir gurbetçi tiplemesi olarak çok başarılı. Cebi para dolu. Almanya'da yememiş içmemiş, para biriktirmiş birçok gurbetçimizin Türkiye'deki görüntüsü.

Ümit YESİN (Muharrem), eşi rolünde Şeyla HALİS (Menekşe) dizinin her bölümünde başarılılar. Hiç sıkılmadım onları seyrederken. Aylin KABASAKAL (Fatoş) da çilekeş gelin rolüyle çok başarılı.

Ayten ERMAN (Kısmet Ana) sanki gerçek hayatını canlandırıyor dizide. Hiçbir yapmacık hareketi yok. Tamamen doğal. Ozan UZUN (Muavin) de tam bir dedikoducu. Bir de her çorbaya maydanoz olan arkadaşı var. Onun ismini ve resmini bulamadım CENNET MAHALLESİ Web sitesinde. Ayrıldı mı acaba? Bazen başka programları izleyip CENNET MAHALLESİNE ihanet ettiğim de oluyor Cumartesi akşamları. Nasıl olsa tekrarını izlerim düşüncesiyle. Belemir TEMİZSOY (Ayşe) ve Seyit KARABULUT (Aliş) de dizinin küçük oyuncuları olarak çok başarılılar.

Zeki ALASYA... Anlatmama gerek var mı? Yılların tiyatrocusu. Türkiye'nin en eski ve iyi tiyatrocularından ve sinema, dizi oyuncularından biri. Komiser rolüyle çok başarılı. Cennet Mahallesinin gülü sanki. Karakola gelen Cennet Mahalleliler kendilerini evlerinde hissediyorlar. Ama komiserin ''Atın şunları nezarethaneye!'' diye çıkışını duyar duymaz kendilerine geliyorlar.

En sona bıraktığım bir isim var ki, en sona bırakmamın sebebi de acayip hani. Ben bu kadını methetmek, göklere çıkarmak için hangi kelimeleri kullanayım diye zaman kazanmak istedim. MELEK BAYKAL. Bu ismi unutmayın lütfen. Cennet Mahalesi'nin Pembe'si. Romanlarda en çok kullanılan isimdir Pembe. Beni en hüzünlü günlerimde yeniden hayata döndüren bir sanatçı. Dizideki her konuşmasını ağzım açık, kulaklarım açık, gözbebeklerim fırlamış şekilde dinler ve onu hayranlıkla seyrederim. Bir insan rolünü bu kadar güzel oynayabilir ancak. Müthiş bir sanatçı. Onu bir gün alnından öpmeyi çok isterim.

CENNET MAHALLESi, gerçekten hiç sıkılmadan, tekrarının tekrarını da kızmadan, içimden küfürlü düşünceler geçirmeden zevkle seyrettiğim bir dizi. Başta yapımcı Türker İNANOĞLU olmak üzere bu dizinin TV ekranlarından seyircilere ulaşmasında emeği geçen herkese minnettarım. Teşekkür ediyorum onlara.

Konuları hemen hemen aynı da olsa sıkmıyor. Hikayeyi kim yazıyor, kim senaryo haline getiriyor bilmiyorum. Ama çok başarılılar. Hep aynı konuları, evirip çevirip, çok güzel bir tarzda, seyirciyi hiç sıkmayacak şekilde sunuyorlar. Zevkle seyrediyorum. Benim gibi zevkle seyredenlerin sayısı mutlaka çok fazla ki, yıllardır ekranlarda. Hem de günlük tekrarlarıyla.

Not: Resmi, Cennet Mahallesi web sitesinden yararlanarak kendim oluşturdum.