- Kategori
- Siyaset
CHP nerede hata yaptı? "Özeleştiri"

Her yeni bir gün yeni bir umuttur.
AKP referandum sonucunda ‘laik-muhafazakâr- etnik kimlik’ olarak ortaya çıkan üçlü yapının bir bölünme olmadığını, yüzde 58’lik ‘evet’ içinde kaynaşma olduğunu iddia etse de, toplumsal kutuplaşmayı çözecek bir siyasal çözüm yolu henüz ortaya çıkaramamıştır.. Belki de böylesi daha işine gelmektedir<ı>.
Yapmış olduğu adaletsiz masrafları ve sağ kanadı kendi çevresinde birleştirmesi neticesinde % 58 i hanesine yazmıştır.
(Bu arada Kürt vatandaşlarımızın referandumdaki boykot oranının büyük önem taşıdığını da unutmamalıyız.) Bazı vatandaşlarımıza doğu ve güneydoğu da tehditlerle oy kullandırılmadı.
AKP sağı bünyesinde toplayamasaydı, tehditler savurmasaydı ve bizlerin cebinden çıkacak paraları bol keseden savurmasaydı acaba % de kaç evet alabilirdi? Bunu düşünen var mı acaba?
Hayırların çoğunu nerelerden ve nasıl aldığını biliyoruz.
Sevindirici bir nokta var ki o da şudur:
Referandum sonuçlarında, baskılara, paranın ve büyük medyanın olanaklarıyla gerçekleştirilen kampanyalara, ABD nin ve okyanus ötesi Persilvanya’nın AKP ye büyük desteğine rağmen Türkiye'de “sol” ve dolayısı ile CHP nin etki alanının yüzde 40'ın altına düşmemesi ilerisi için büyük bir umut olmuştur.
Hayır, oyu kullanan kesim kendi iradeleri ile bilinçli olarak oylarını kullanmıştır. Bence bu çok önemlidir. Çünkü bu insanların içerisinde medyanın abarttığı gibi sadece elit takım yoktur. İşçi kesiminin büyük bir bölümü ve de varoş bölgelerinden de hayır oyları çıkmıştır.
Elbette bu yeterli olmamıştır. CHP sol kesimle daha içli dışlı olmalı çevresinde toplayabilmeliydi.
CHP bundan böyle stratejisini belirlerken sanırım bu konuya daha çok değer verip üzerinde çalışacaktır.
Yoksulluk, işsizlik, hakların ve özgürlüklerin eşit paylaşımı gibi konuları daha iyi işleyebilmelidir.
AKP nin yaptıklarını, açıklarını halka anlatarak değil de, çözüm önerilerini, neler yapmak istediğini, yapacaklarını, anlatmalıdır.
Atatürk çizgisinden sapmamalıdır. Devrimci, antiemperyalist, halkçı ve laik, solcu bir parti olduğunu iyi anlatabilmelidir.
Kısaca CHP neler yapabilirdi?
Referandumu yargı ve sivil darbe gibi bir karşıtlıkla güven oylamasına çekmemeliydi.
AKP nin “daha fazla özgürlük daha fazla demokrasi” ve “darbe Anayasası’na son” sloganlarına karşın daha vurucu bir slogan üretebilirdi.
AKP in Anayasa paketindeki darbecilere hesap sorma, yargı yolunu açma masalını halka daha iyi anlatabilmeliydi. Zira CHP in mecliste daha önce verdiği önergeyi (12 Eylülcülerin yargılanması hakkında kanun teklifi) AKP o zaman ret etmişti. Gerektiğinde meclisteki oylamayı şehir meydanlarına kurduğu barkovizyonlarla halka gösterebilmeliydi.
Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim çalışmaları boyunca tarifeli uçak veya karayolu ile yaptığı gezilerde partiye en az gideri sağlaması güzel bir örnek ve özveri olmasına rağmen, kısıtlı bütçesi ile CHP tam bir kampanya yürütememiştir.
Referanduma profesyonel bir şirketin katkılarıyla daha iyi hazırlanabilirdi.
Tüm bu eksikliklere, maddi sıkıntılara rağmen referandumda CHP başarılı olmuştur. Yeni genel başkanı ve yönetimi ile çok kısa bir sürede yapılan çalışmalardaki başarı asla göz ardı edilmemelidir.
Genel seçimlere dokuz ay gibi bir zaman dilimi var, sanıyorum CHP bu zaman içerisinde eksiklerini rahatça tamamlayarak halka kendisini daha iyi anlatacak, daha çok çalışacak Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşıyacaktır. Buna mecburdur. Çünkü Atatürk’ün kurduğu parti olmakla beraber cumhuriyeti kuran, halkın umudu olan bir partidir.