- Kategori
- Sinema
Doğumla son bulsaydı hayat... Benjamin Button
www.milliyet.com.tr/Sanat
Doğumla başlayan bir hayat yerine, doğumla sona gelen bir hayat. Düşünün bebeksiniz ama beyniniz ve vücudunuz yaşanmışlığın izlerini taşıyor hem de son demlerinde hayatın. Sadece dört yaşında olmanıza karşın, seksen yaşında gibi duruyorsunuz. Elleriniz, yüzünüz kırış kırış, bacaklarınız yürüyemez halde, gözleriniz az görüp, kulaklarınız ağır işitiyor. Bütün bunlar yaşlı bir insanda olması gerekenler bakıldığında ama bu sizsiniz farz edin bir an ve yaşınız sadece dört...
Uzun zamandır sinemada güzel bir film izlememekten yakınıp duruyorum. Açıkcası ne yerli ne yabancı filmlerden beni şöyle sarıp sarmalayan bir film olmadı diyordum ki tam dün akşam olanlar oldu. Henüz gösterime girmeyen bir film Benjamin Button.
Bu film innanılmaz derecede etkileyici, sürükleyici, sorgulayıcı ve derinden çarpıcı. Sanırım sinema camiası uzun süredir hem oyunculuklarla , hem seneryoyla, hem de çekimlerle bu kadar kaliteli bir filme ev sahipliği yapmadı.
Dün geceden bu yana yaşamı sorguluyorum. Yaratılışın ne kadar mucizevi bir şey olduğu geliyor sürekli aklıma ve her şeyin nasıl da büyülü bir denge içinde akıp gittiği. Ya diyorum zaman tersine işleseydi ve biz bir bebek olarak kapasaydık hayata gözlerimizi. Seksen yaşımızda olmamıza karşın bir bebek gibi görünseydik ve her şeyi yaşamamıza karşın hayata dair hiç bir şey hatırlamasaydık...Korkunç değil mi?
Benjamin Button, bu filme dikkat. Sinema bana uzun zamandır bir şey veremedi diyenler, yaşamın değerini anlayanlar, yaşlanmayı bir erdem olarak görenler, gençliğinin kıymetini bilenler mutlaka ama mutlaka izlemeli bu filmi.
Hayat bize sunulan bir mucize, bir serüven. Doğuşumuzdan itibaren algılamaya çalıştığımız bu atmosfer bizim için her şeyi önceden planlayan bir yaratıcı tarafından kurulan büyük bir sahne aslında. Bizde oyuncular. Yaşlanmakla ve nihayet ölümle sona erecek bu oyunu her kesin tadını çıkararak yaşaması gerektiğini düşünüyorum ben kendimce.
Oyunculardan bahsetmek gerekirse hepsi birer yıldız gibi kendilerine yakışanı yerine getirmişler. Brad Pitt ve Cate Blanchett bence oyunculuklarıyla bu sene Oscar'da da bir hayli şanslılar. Zaten film 13 dalda Oscar'a aday gösterildi. Sanırım en iyi film dalında da oldukça şansı olacaktır.
Düşünün ki bir bebeksiniz aslında... Cildiniz pürüssüz, zihniniz tertemiz, organlarınız yepyeni ve tam karşınızda duruyor hayat. Yaşanacak, tadılacak, paylaşılacak her şeyi ile oracıkta gülümsüyor size. Şimdi tersine döndürün hayatı bebeksiniz aslında ama hayatın bütün izlerini taşımaktasınız içinizde, beyniniz dolmuş, vücudunuz yorulmuş, hayatı tüketmişsiniz ve oda el sallamakta size...
Dünyanın dengelerine ve yaratıcıya sonsuz şükranlarımı sundum ben film bittikten sonra sanırım bir çoğunuz aynı şeyi yapacaksınız. Dünyanın dengesine bir kere daha hayran kalacaksınız. Film 6 Şubat'ta gösterime girecek. Şimdiden hepinize iyi seyirler.
Benjamin Button aslında küçük ve özel bir çocuğun sıradışı hikayesi...
Uzun zamandır sinemada güzel bir film izlememekten yakınıp duruyorum. Açıkcası ne yerli ne yabancı filmlerden beni şöyle sarıp sarmalayan bir film olmadı diyordum ki tam dün akşam olanlar oldu. Henüz gösterime girmeyen bir film Benjamin Button.
Bu film innanılmaz derecede etkileyici, sürükleyici, sorgulayıcı ve derinden çarpıcı. Sanırım sinema camiası uzun süredir hem oyunculuklarla , hem seneryoyla, hem de çekimlerle bu kadar kaliteli bir filme ev sahipliği yapmadı.
Dün geceden bu yana yaşamı sorguluyorum. Yaratılışın ne kadar mucizevi bir şey olduğu geliyor sürekli aklıma ve her şeyin nasıl da büyülü bir denge içinde akıp gittiği. Ya diyorum zaman tersine işleseydi ve biz bir bebek olarak kapasaydık hayata gözlerimizi. Seksen yaşımızda olmamıza karşın bir bebek gibi görünseydik ve her şeyi yaşamamıza karşın hayata dair hiç bir şey hatırlamasaydık...Korkunç değil mi?
Benjamin Button, bu filme dikkat. Sinema bana uzun zamandır bir şey veremedi diyenler, yaşamın değerini anlayanlar, yaşlanmayı bir erdem olarak görenler, gençliğinin kıymetini bilenler mutlaka ama mutlaka izlemeli bu filmi.
Hayat bize sunulan bir mucize, bir serüven. Doğuşumuzdan itibaren algılamaya çalıştığımız bu atmosfer bizim için her şeyi önceden planlayan bir yaratıcı tarafından kurulan büyük bir sahne aslında. Bizde oyuncular. Yaşlanmakla ve nihayet ölümle sona erecek bu oyunu her kesin tadını çıkararak yaşaması gerektiğini düşünüyorum ben kendimce.
Oyunculardan bahsetmek gerekirse hepsi birer yıldız gibi kendilerine yakışanı yerine getirmişler. Brad Pitt ve Cate Blanchett bence oyunculuklarıyla bu sene Oscar'da da bir hayli şanslılar. Zaten film 13 dalda Oscar'a aday gösterildi. Sanırım en iyi film dalında da oldukça şansı olacaktır.
Düşünün ki bir bebeksiniz aslında... Cildiniz pürüssüz, zihniniz tertemiz, organlarınız yepyeni ve tam karşınızda duruyor hayat. Yaşanacak, tadılacak, paylaşılacak her şeyi ile oracıkta gülümsüyor size. Şimdi tersine döndürün hayatı bebeksiniz aslında ama hayatın bütün izlerini taşımaktasınız içinizde, beyniniz dolmuş, vücudunuz yorulmuş, hayatı tüketmişsiniz ve oda el sallamakta size...
Dünyanın dengelerine ve yaratıcıya sonsuz şükranlarımı sundum ben film bittikten sonra sanırım bir çoğunuz aynı şeyi yapacaksınız. Dünyanın dengesine bir kere daha hayran kalacaksınız. Film 6 Şubat'ta gösterime girecek. Şimdiden hepinize iyi seyirler.
Benjamin Button aslında küçük ve özel bir çocuğun sıradışı hikayesi...