- Kategori
- Eğitim
Doğunun "sinir" taşı Erzurum'un dadaşı

Dadaş kelimesi nerden gelir bilir misiniz?
Türklerin Orta Asya'daki yaşamları sırasında savaşa giden her yiğidin bir arkadaşı olurdu. Bu arkadaş savaş boyunca asla onun yanından ayrılmaz onu her an korurdu. Öyleki savaşın en şiddetli anında birbirlerine sırtlarını dönüp o şekilde düşmana saldırırlardı. Türkçede sırt kelimesinin bir eş anlamlısı da "dal" dır. Ki bugün Erzurum'da hala kullanılır.
İşte bu şekildeki ikililer savaştaki konumlarından dolayı birbirlerine "daldaş" derlerdi. Bu ifadenin yerini zamanla ses düşmesi sonucu dadaş kelimesi almıştır.
Dadaş aynı zamanda bir türk boyunun adıdır. Osmanlı Devleti 1400 lü yılların sonlarına doğru kuzey-batı İran ve Kafkasya coğrafyasında yaşayan ve Dadaşlar diye adlandırılan ve savaşçı yapılarıyla bilinen topluluğu doğudan gelecek olası saldırılara karşı Erzurum ve çevresine yerleştirmiştir. Bundandır ki günümüzde hala "doğunun sınır taşı Erzurumun Dadaşı" ifadesi duyulmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi; Dadaşlık kavramının içinde sadakat, gözükaralık, cesaret, mertlik gibi üstün vasıflar gizlidir.
-Peki bu ifadeyi en çok kim kullanır? Erzurumlular mı?
-Hayır. Siyasiler.
-Amaçları nedir?
Amaçlarını varın siz düşünün. Yalnız burada dile getirmek istediğim en önemli konu şudur:
Erzurum insanı siyasetle iştigal eden insanların asla anlayamayacakları kadar milletine ve devletine bağlıdırlar. Fakat bu bağlılıkta birilerinin hesapladığı gibi ırkçılık anlayışı yok. Yine bu insanlar dinlerine de kalpten bağlı ve bunu kimliklerinin vazgeçilmez bir parçası sayarlar. Fakat bu bağlılığı da hiçbir siyasi görüşe alet etmeyecek kadar ileri görüşlüdürler.
İşte sayın siyasetçiler! Hala anlayamadınız mı Erzurum insanı neden hemen her dönem farklı bir siyasi partiye adeta sözleşmişçesine şans vermektedir?
Ben söyleyeyim. Bu insanlar artık Dadaşlıklarının (sadakatlerinin, cesaretlerinin, mertliklerinin v.s. ) kullanılmasından bunalmışlardır. Artık şiirsel konuşmalarla gaza gelecek hali kalmamıştır bu insanların. Ve size söyleyecekleri var onların:
- Bizi kullanmayın. Bizlere ip atmayın. Laf atmayın. Yarım ekmek tavuk döner ya da anahtar(?) dağıtmayın. Şehrimize afiş asmayın. Bizlere iş imkanı verin. Şehrimizi göç veren bir yer olmaktan çıkarıp yaşanılası bir yer haline getirin. Gençlerimizi sonu -hane ile biten türlü mekanlardan uzak tutmamız için sosyal projeler üretip bunları takip edin. Ondan sonrası mı? Sonrasını bize bırakın. Sözümüzden şüphe duyarsanız. Bu toprakların tarihine bakın. Aralıksız nice kahramanları ve aydınları çıkardığımızı göreceksiniz.