Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Kasım '10

 
Kategori
Siyaset
 

Emekli derneklerinin genel kurulu

Emekli derneklerinin genel kurulu
 

msn den


Emekli derneklerinin genel kurulu

28.11.2010 Pazar günü Ankara DSİ salonunda Tüm İşçi Emeklileri Dul Yetimleri Derneğinin 10.Genel Kurulu vardı.

Her şeyi iyiye giden, enflasyonu düşen, bölgemizde komşu Ülkelerle sorunlarını çözmüş, Uluslara arası alanda saygınlığını yeniden kazanmış, kişi başı milli geliri sekiz yılda 1200 $ dan 10000$’a çıkmış, hazinenin döviz rezervi 20 milyar dolardan 80 milyar dolara çıkmış, Ülkenin dört bir yanı bölünmüş yol şantiyesi olmuş, İsrail’e rest çekmiş, NATO’da dediğini kabul ettirmiş Ülkenin iki büklüm emeklileri Derneklerinin Genel Kurulunu yaptılar.

Siyasetçilerin bedava leşe çöreklenmiş kargalar gibi üşüştüğü Genel Kurulda, emekliler sorunlarını anlatacak kimse bulamadı. Üstelik haysiyet kırıcı bir şekilde ana muhalefet partisiyle gelen dev Ulusal basın gene onunla çekip gitti.

Emeklilerin; Ülkenin o güven veren göğüs kabartan dev basın araçlarını ve çalışanlarını Genel Kurulda görünce, kendileriyle ilgilenildiğini sanıp sevinçten gözleri yaşarmıştı.

Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Derneğin Genel Başkan Sayın Satılmış Çalışkan; Genel Kurula katılma nezaketinde bulunan siyasi parti temsilcilerini ve Ulusal basını görünce onları, aynı nezaket ve ağırbaşlılıkla ağırlayan konuşmasında, emeklilerin çözüm bekleyen sorunlarını özetledi.

Emeklilerin çözüm bekleyen sorunları belliydi. Ülkenin ikinci büyük partisi, ve iktidara en yakın siyasi parti karşısındaydı Sayın Tüm İşçi emeklileri Dul Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkanın.

Ülkenin bütün televizyonları kamaraları Sayın Başkana dönmüş söyleyeceklerini kaydediyordu.

Özetledi Sayın Genel Başkan;

1-1999 yılında çıkan 4447 sayılı yasa; emeklilerin maaş artışlarını memur maaş artışı sitemin çıkarıp, sadece TÜFE’e bağlamış, Ulusal refah payından mahrum etmişti.

2-01.01.2008 yılında yürürlüğe giren SGK kanunu; tüm sigortalıların emekli maaşı hesaplama usul ve esaslarını, primini ödediği prime esas kazançları üzerinden hesaplanmasını tek formülasyonda toplamıştı. Ancak bu yüksek dereceli memurların Dolayısı ile Ana muhalefet partisi’nin itirazıyla karşılaştı. Ana muhalefet partisi Anayasa mahkemesine başvurdu ve Anayasa mahkemesi, Sayın Anayasa mahkemesi üyesi Tansel Çölaşan’nın “kazanılmış hak geri alınamaz” olarak açıkladığı gerekçeyle iptal edildi.

İptal edilen bu madde; kim ne kadar kazançlar üzerinden ne kadar prim ödediyse o kazançları üzerinden emekli maaşı alacaktı.

Yüksek dereceli memurlar (baz memur maaşı alanlar hariç) baz memur maaşından SGK primi ödüyor ancak emekli olurken tüm kazançları üzerinden emekli maaşı hesaplanıyor. En yüksek baz memur maaşı 3200, 00tl varsayarsak, yüksek dereceli memurların maaşları 3200, 00tl ile15000, 00tl aralığındadır. 15000, 00tl memur maaşı alan yüksek derece memurlar 3200, 00tl’nin SGK primini ödüyor ama 11800, 00tl’nin SGK primini ödemiyor fakat emekli olurken emekli maaşı 15000, 00tl’den hesaplanıyor. Yani SGK kanununun Ana muhalefet partisinin Anayasa mahkemesine iptal ettirdiği madde, herkesin prim ödediği prime esas kazançlarında emekli maaşı hesaplanması şartını getiriyordu.

3-İntibak yasası diye anılan düzenlenmenin yapılması. İntibak yasası ne anlama geliyor. 01.01.2008 yılında yürürlüğe giren SGK kanunu iptal edilen maddesi ödediği prime ve hizmet süresine göre sistemi yeniden güncelleyecekti. Bu olmayınca eski emekli yeni emekli ayrımı ortaya çıktı. Yeni SGK kanuna göre emekli maaşı hesaplanan işçi emeklilerin maaşları hakkaniyete uygun hale gelmiş eski emekliler, 1999 yılında yürürlüğe giren 4447 sayılı kanunun gazabın kıvranıyorlar.

Sayın Genel Başkan Satılmış Çalışkan Salonda iktidar partisinden kimse göremediği için üzüntülerini belirtmişse de, salonun siyasi partilerin atış alanı ve şov sahnesine dönüşmesine çok içerledi.

Sayın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Genel Kurula onur vermesi ve peşinden Ulusal basının ilgisi emeklileri sevindirmiş olsa da, bu sevinçleri kısa sürede kursaklarında kaldı.

Sayın KIlıçdaroğlu; yaptığı uzun konuşmada emeklilerin, tam bir hukukçu gibi kendisi ile ilgili çıkarılan yasaları ve yapılan konuşmaları takip ettiğini, tam maliyeci gibi ince hesaplar yapacak kadar hesap uzmanı olduklarını unutmuş olmalı. Emekliler siyasi partiler ve onların yöneticileri 2 aylık hafızayla yaşayıp 2 aylık hafızayla düşünmediklerini birinin hatırlatması lazım.

Eski emekliler; CHP’nin, yüksek dereceli memurlara yaranayım diye iptal ettirdiği SGK kanunun ilgili maddesi yüzünden mağdur edildiklerini biliyor.

Sayın DSP Genel Başkanı Masum Türker; sanırım 1999 yılında bakan olarak altına imza koyarak meclisten geçmesi için oy kullandığını unutmuş göründüğü 4447 sayılı kanunun emeklileri ne hale getirdiğini anlatmaya kalkıp bunun sorumluluğunu hükümete yüklemeye çalışma hafifliğine nasıl cesaret edebildi?

Her iki genel başkan; Devletin işleri, taşeronlardan hizmet alımı yöntemiyle, sendikasız ömür boyu asgari ücretle çalışan işçilere yaptırdığını, bunun Devlet eliyle kölelik olduğundan yakınmaları emeklileri şaşırttı ve kendilerini aşağılanmış hissetmelerine neden oldu.

Çünkü o salondaki emekliler, bu uygulamayı başlatan yine DYP-CHP koalisyon hükümeti olduğunu biliyorlardı.

Sonra, Sayın Kılıçdaroğlu ve hemen hemen tüm siyasi parti temsilcileri genellikle emeklilere verdikleri akıl çok aşağılayıcı oldu farkında değiller.

Özellikle sayın Kılıçdaroğlu’unu üstünde çok durduğu oy hesabı onur kırıcı oldu. Diyorki sayın Kılıçdaroğlu; “bu memlekette 9 milyon emekli var eşleri ile birlikte 18 milyon oy eder. Siz nasıl insanızki bu kadar sorunlarınıza rağmen bu iktidara hala oy veriyorsunuz? Eğer bir parti kurup kendi partinize oy verseniz tek başınıza iktidar olursunu” diyerek emeklilerle dalga geçti.

Oysa unutmamalılar ki; o salonda bulunan beli bükük geçim mucizesi yaratan emekliler belli birikimleri olan, hatta ülke gerçeklerini en az bu iki saygıdeğer Genel Başkan kadar bilen insanlar.

Bu emekliler 1993 yılında CHP-DYP koalisyonu hükümetinin çıkardığı yasaları biliyorlar. Aynı dönemde aynı koalisyon hükümetinin kanun hükmünde kararname ile ilk resen emekli uygulamasıyla emekli edilen insanlar vardı o salonda.

Bu insanlar neden resen emekli edildi. Devlet zihniyetini değiştirerek, sendikalı ve iş kanunun kendilerine verdiği hakların artık devlet pahalıya geldiği gerekçesiyle, devletin Taşeronlardan ihale yoluyla hizmet alarak, sendikasız ve iş kanunun işlemediği yeni bir ucuz iş gücü potansiyeli sistemi getiriyordu. Sayın Kılıçdaroğlu bu koalisyon hükümeti dönemindeki meclis tutanaklarını bir incelese iyi olur.

Aslında bu iki Genel Başkan o salonda konuşacak bir şeyi olmayan genel başkanlardı. Hele sayın Kılıçtaroğlu’nun o salonda hiç söylecek bir şeyi yoktu. Çünkü 1991 yılında kurulan DYP-CHP koalisyonu Sayın Kılıçdaroğlu’nu SSK genel müdürlüğüne getirmiş, o günden sonra SSK tam bir iflas sürecine girmiştir. Ve sayın Kılıçdaroğlu SSK genel müdürlüğü dönemi emeklilerin ve SSK’nın kara günlerine dönüştüğünü o salondaki emekliler yaşayarak gördüler.

Bu iki Sayın Genel Başkanın salonda temsilcisi olmayan iktidar partisine kendi ayıplarını yükleme çırpınışlarını emekliler yutmadı ama emekliler öfkeliydi.

Emeklilerin öfkesi elbette ki iktidaraydı. O salonda tüm üyelerin siyasi partilerin şovları bittikten sonra yaptıkları konuşmaların hedefinde doğal olarak siyasi iktidar vardı. 9 milyon emeklinin arasında yaklaşık 2800 eski emekli için çıkacak olan intibak yasası 20 milyar dolardan 80 milyar dolara çıkan hazinenin döviz rezervinimi eritecek? Ekonomik krizimi hortlatacak? Yoksa 1200 dolardan 10000 dolara yaklaşan kişi başı yıllık milli geliri tekrar 1200 dolaramı geriletecek? Yoksa Ülkenin dört bir yanındaki duble yol şantiyelerinin kapanmasınamı yol açacak? Makro-ekonomik dengeleri 2800 eski emeklinin beklediği intibak yasasıylamı bozulacak?

Neden bu hükümet emeklileri duymazdan geliyor. Emeklilerin bu hükümete verdiği desteği anlamayan anlamamazlıktan gelen Sayın CHP Genel Başkanı Kılıçtaroğlu’na yerinden kalkarak seslenen bir emekli dernek üyesi ‘sen bunları bırak varoşların partisi ol’ demesi ne anlama geliyordu? Bütün her şeye rağmen emekliler; o salonda iktidardan bir temsilci olmamasına içerledi.

Bir hükümet üyesi gelip emekliye müjde verir umudu varmış.

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara