Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '08

 
Kategori
Opera / Bale
 

Hoşgeldin vatanına 'La Diva Turca'

Hoşgeldin vatanına 'La Diva Turca'
 

Leyla Gencer


Uzun zaman önce Ege’nin sahil kasabalarından birindeki kitapçıda, kapağında arya söyleyen bir kadın fotoğrafının bulunduğu bir kitap gördüm. O sıralarda 13 ya da 14 yaşındaydım ve en büyük hayalim ileride büyük bir opera sanatçısı olmaktı. Görür görmez cebimdeki tüm parayı verip satın aldığım kitabın adı: ‘Tutkunun Romanı’ydı. Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz efsane soprano Leyla Gencer’in gazeteci Zeynep Oral tarafından kaleme alınmış biyografisi.

O zaman tanıdım ‘La Diva Turca’yı ve hayran oldum ona. Tutkusunun peşinden inançla koşmasına, uçuruma düşmemek, yitip gitmemek için sesine tutunmasına, hiç bilmediği bir eseri bir haftada ezberleyip dünyanın en önemli opera sahnelerinde başarıyla yorumlayabilecek kadar işine aşık olmasına... Herşeyine hayran oldum. Yıllarca baş ucumda duran o kitabı karıştırarak dinledim ‘Aida’yı, ‘Il Trovatore’yi, ‘La Forza Del Destino’yu, ‘La Traviata’yı, ‘Anna Bolena’yı, ‘Macbeth’i, ‘Tosca’yı, ‘Madam Butterfly’ı, ‘Cavalleria Rusticana’yı ve günün birinde Leyla Gencer gibi büyük bir soprano olmayı düşledim. Aradan yıllar geçti büyüdüm opera sanatçısı olamadım, gazeteci oldum. Ancak onun tutkusunun peşinden inançla koşması, mesleğine duyduğu aşk bana her zaman örnek oldu, yol gösterdi. Hâlâ da göstermeye devam ediyor.

İnternetin henüz hayatımıza girmediği zamanlarda, Türkiye’de Leyla Gencer’in kayıtlarını bulmakta çok mümkün olmadığı için, onun o olağanüstü sesinden bir arya dinleme imkanım olmamıştı, sadece Zeynep Oral’ın kitabından tanımıştım ‘Operanın Tanrıçası’nı. Ancak teknolojinin ilerlemesi ve video paylaşım sitelerinin türemeye başlamasından sonra ‘La Diva Turca’nın opera sahnesinde çekilmiş videolarına ulaşmak mümkün hale geldi. Şimdi her boş vaktimde dinliyorum onu. Bu aralar daha sık dinliyorum ve bana doğanın bir mucizesi gibi gelen sesine, yorumuna, ağzından çıkan her notaya ayrı bir ruh katabilme becerisine her defasında daha çok hayran oluyorum.

Aynı topraklarda doğmaktan gurur duyduğum insanlardan biri olan Leyla Gencer, uzun yıllar boyunca çok sevdiği İstanbul Boğazı’ndan uzakta Milano’da yaşadı, ama şimdi vatanında ve artık hiç ayrılmayacak. Ben küllerinin savrulduğu Boğaz’a her baktığımda ‘La Diva Turca’nın sadece sesini değil kendisini de yakınımda hissedeceğim. O yüzden birçokları gibi ‘hoşçakal’ ya da ‘elveda’ demiyorum ona “Hoşgeldin vatanına ‘La Diva Turca’ hoşgeldin” diyorum.

Leyla Gencer’in inancını, kimliğini sorgulamayı kendine hak gören bazı malum gazetelerde okuduğumuz “Külleri de İtalya’da kalsaydı. Ne hakkı var Boğaz’ı kirletmeye. Boğaz çöplük mü?” şeklindeki ifadeleri tabii ki eleştirmiyorum, çünkü bu tarz cümleler ve onları yazabilenler eleştirilmeyi ve ciddiye alınmayı hak etmiyor. Sadece ‘vah vah’ diyorum. Zira Leyla Gencer’in tüm dünya da takdir gören sanatıyla, o sözleri sarf edenler arasında o kadar büyük bir uçurum var ki... İnsan ikisini kıyasladıktan sonra sadece ‘vah vah’ diyebiliyor.

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..