- Kategori
- Siyaset
Kızlar mı, ülke mi?

Siyaset arenası öyle bir cümbüşe dönüştü ki, insan konuşulanları duyunca resmen afallıyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diyorsun... Aklınla düşünüp, mantığınla tartmak istiyorsun fakat nafile...
Ne yürek kabul ediyor konuşulanları, ne de akıl...
Bu zamana kadar herşeyi duyduk, gördük...
''Ananı da al git''diyenleri...
Gemicik alan oğulları...
Likit yumurtaları, ayarlanan mısır fiyatlarını...
Eskilerden İSKİ skandalını...şimdi ne de masum kalıyor...
Saatler, pırlantalar, elmaslar, yakutlar...ve hiçbir zaman gözü doymayan insanoğlu...
Herşey curcuna içinde, tam bir karnaval havası...Vaatler havalarda uçuşuyor, akıl, mantık sınırlarını zorluyor.
Sevgili Turhan Çömez;''Osmanlının çöküş dönemine benziyor''demiş şimdiki durum için.
Ben hep Lale Devri'ne benzetiyorum.
Devlet zevk-i sefa peşinde.
Halkı dinleyen yok.Üst tabaka servetine servet katma derdinde.Belediyeler sürekli yol yapıyor, kaldırım yapıyor.Arada gizli kaçış yolları mı inşa ediyorlar acaba?
Her yerde yükünü kurtaran kaptan...
Ben çocukken, büyüklerim anlatırdı ve gülerlerdi.60'lı yıllarda sanırım doğuda seçim için konuşan (Belediye mi, muhtarlık mı bilmiyorum) biri, dört tarafı dağlarla çevrili ilde''size deniz getireceğim!!..'' diye vaatlerde bulunurmuş. Bunu anlatır anlatır gülerlerdi, adam bizi nasıl kandırmış diye...
Yıl 2007...Milenyum yılı...
Biz hangi birini anlatıp da güleceğiz, ağlanacak halimize...
Beni en çok şaşkına çeviren; ''ben şimdi onsekizlik kızlarla Bodrum'da teknede de olabilirdim'' diyen aday..
Ne büyük lütufda bulunmuşsunuz efendim...Aman da aman...
Sen Bodrumu, teknelerini, onsekizlik belki de onbeşlik kızları bırak, gel siyasete atıl...
Dokunulmazlık kazanır belki...
Başka ihtiyacı var mı ki???
Hey gidi dünya...
Belki doğunun ortasına deniz getirir, teknelerini, uçaklarını, kızları da oraya taşır...
Ne diyelim???