Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Korkutan kredi borçları

Korkutan kredi borçları
 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) geçtiğimiz haftalarda açıkladığı kredi borcu verileri; bankaların, sektörlerin ve illerin takibe düşen borçlarını ortaya çıkardı. Eylül 2008-Haziran 2009 arasındaki 9 aylık süreyi kapsayan rakamlar, aslında tablonun pek iç açıcı olmadığının net bir ifadesi bir bakıma. Dünyada halen devam etmekte olan ve bu yüzden yatırımların durma noktasına geldiği, alışveriş ve tüketimin minimum seviyelere kadar düştüğü bir dönemde açıklanan bu veriler, bankaların takibine takılan alacakların, daha doğrusu borçluların ne kadar hızlı arttığını gösteriyor. Türkiye'de 81 il var. Bunlardan sadece, Amasya, Çankırı, Bartın, Karaman ve Iğdır illerinde borçlanmada azalma varken, diğer 76 ilde ise borçlanma hızlı bir artış göstermiş. Fakat bunların içinde bir il varki açıklanan 9 aylık rakamlarda en hızlı borçlanma rekorunu kırmış. Yüzde 258 ile KIRŞEHİR. Bunun yanında 20 ilin borç takibine takılan alacakları da yüzde 100'ün üzerinde artmış. Diğer şehirler de düşük oranlarda da olsa artarak devam eden bir borçlanma var.

TAKİPTEKİ MİKTAR 18.6 MİLYAR TL

Bankaların takipteki alacakları 18 milyar 600 milyon TL'nin üzerinde. Geçen yılki aynı döneme göre yaklaşık yüzde 62 artış var. Yine takipteki alacakların yüzde 70'ini oluşturan 13 milyarlık bölümü İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa gibi 5 büyük şehirde. Türkiye'de en çok kredi kullanan şehir 8.7 milyar TL ile İstanbul. Kişi başına nakit kredi kullanımında ise 9 bin 300 TL ile Ankara'dan sonra geliyor. Aslında BDDK tarafından açıklanan rakamlar, üretimin ne kadar düştüğünü, yatırımların durma noktasına geldiğini, ihracatın ağır darbeler yediğini, en önemlisi istihdamın büyük bir gerileme yaşadığını, krizin reel sektörü ne kadar sert vurduğununda göstergesi. Kapasite kullanımında ve sanayi üretiminde rekor düşüşlerin ardından son birkaç aydır yaşanan düzelme eğilimi göze çarpıyor. Yüzde 20'lere varan gerilemeler, şimdilik tek haneli rakamlara düştü. Fakat takipteki alacakların sürekli artış göstermesi, bu düzelme döneminin daha iyimser ve sürekli olabilmesi için gerek hükümetin, gerek bankaların birtakım önlemleri alması zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Fakat baktığımızda bu faiz oranlarıyla yatırımın ve üretimin artması zor gibi. Bankaların borç ihtiyacı hızla artan kamu sektörünü tercih etmesi, onları reel sektör ve KOBİ gibi işletmelerden uzaklaştırmış görünüyor. Üçüncü çeyrekte iyimser havanın artma beklentisi, kredi faizlerinin düşmesi ve reel sektöre kredi imkanlarının artması gibi bir takım gelişmelerede çok ihtiyaç var. Bunun aksi olursa borç stoğu artacak ve yeni bir büyüme hamlesi daha başlamadan zor bir döneme tekrar girecek.

 
Toplam blog
: 91
: 3105
Kayıt tarihi
: 16.02.09
 
 

Yıllardır yazmadım... Şimdi yine devam.. Haftanın belirli günleri... Çünkü eskisi kadar vaktim yo..