Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '11

 
Kategori
Blog
 

Okuma yöntemimi değiştiriyorum

Okuma yöntemimi değiştiriyorum
 

Okuma yöntemimizi zaman zaman gözden geçirmeliyiz. (Sabahattin Gencal)


İnternette gazetelere göz gezdiriyorum. Hiçbir başlık dikkatimi çekmiyor. Oysa bir çok kişinin özenerek yazdığı başlıklar var. Var da bir ön yargım oluşuyor nedense.

Okumuş olmak için bazı yazıları okumak istiyorum; ama doğru dürüst okuyamıyorum. Ya ilk paragraftan sonra okumayı bırakıyorum ya da üstten üsten göz gezdirdikten sonra başka yazılara geçiyorum.

Böyle yararsız okumaların nedenini bilemiyorum. Bildiğim bir şey var, ben böyle değildim.

Anlaşılan internet dünyasında böyle oldum. İnternetten önce okuyacağımız gazete ya da dergi  sayısı sınırlıydı. Evdeysek bir gazete okurduk. Kahvede ya da bir lokaldeysek birkaç gazete okuyabilirdik. Tabi okuduğumuzu sindirerek okumaya çalışırdık.

Kendi kendimi sınırlandıracağım artık. “Şu gazetenin haberlerini, şu gazete ya da dergide yazan yazarları okuyacağım.” direktifini vereceğim kendi kendime. Umarım daha verimli ve etkili olur okumalarım.

Bu anda, kimin söylediğini unuttuğum bir söz geldi aklıma: “Yüz eser okumaktansa bir eseri yüz kere okumalıyız.”( Ara no:  Merak ettim google girdim ve bu sözü söyleyeni buldum. Sadece söyleyeni değil, söylenen de yanlış kaldı hafızamda.İşte vecizemiz: Eflatun üzerine yazılmış yüz incelemeyi okumaktansa Eflatun’u yüz kez okumak daha yararlıdır.(Alain)

Söz yazarını bulduğumuza göre yazımızı yeniden mi yazmalıydık. Belki öyle; ama biz ara not yazmayı tercih ettik.) 

Biz bir yazıyı bir defa bile doğru dürüst okuyamazken birden çok nasıl okuyacağız? Bir yazı değişik zamanlarda, değişik ortamlarda okunursa daha verimli olur. Umulmadık içerikler ortaya çıkar. Biz, verimli olurmuş, çıkarmış…vb. gibi –mişli, -muşlu yazdım; çünkü şahsen tecrübe etmedim. Neden tecrübe etmediğime şaşıyorum. Bir tecrübe etsem fena olmayacak. Bir yazıyı değişik zamanlarda okuyacak ve de yorumlarımı okuyucularımızla paylaşacağım.

Bir yazıyı birden fazla okuyacaksak her defasında değişik amaç için okumalıymışız. Anlamak amacıyla, eleştirmek amacıyla…vb. Yazıyı okurken kişiliğimizin etkisinde kalmamalıymışız. Bu olacak iş mi? Eee, öyleymiş, ön yargısız, objektif okumalarda yarar varmış. Sonra, kafamızda başka başka konular olmamalıymış. Not alarak okumalıymışız. Yazar hakkında, yazının yazılma nedeni, yazının yazıldığı ortam …vb. hakkında bilgi edinmeliymişiz. Karşılaştırmalı okumalıymışız, anlatılanlar hakkında kendi bilgilerimizi de yoklamalıymışız…Tabi yanımızda sözlükler de bulunmalıymış…

Ya, ne zormuş okuma.

Bu yazdıklarımı nerden aldığımı yazmıyorum. Çünkü çok emek harcanarak, ciddi, bilimsel bir yazıyı harcamış olurum. Doğrusu da bu; çünkü, biz uygulayamıyoruz diye öyle –mişli geçmiş zamanlar kullanmamalıydık.

İnternette gazete okumak, gazete ve dergilerdeki yazarları okumaktan açtık ve kendi kendimize öğretmenlik yapmaya başladık. İnşallah zamanı harcamakla kalmadık. Bu zamanla belli olacak. Kendime verdiğim sözü tutmak için okuyacaklarımı sınırlayacağım. Bir yazıyı da değişik zamanlarda okuyarak yorumlarımı paylaşacağım. Bu yöntem tutar mı tutmaz mı? Ya tutarsa…

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 12. 12. 2011

 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..