- Kategori
- Deneme
Piyondum, şah olmaya çalışırken öldüm

Öldüğümde, hayat denilen bu serüvende kaç gemiyi yaktığımı kimse bilemeyecek.
<ı>Geldi diyecekler, <ı>iyi biriydi-herhalde <ı>(kör ölür badem gözlü olur)-, gitti.
Serüvenim nerede başladı, ne oldu da buralara nasıl geldim, nerede bitti, neden bitti, doğal bir ayıklamaya mı uğradım? Yoksa yeryüzünden elimin ayağımın ansızın çekilmesi ‘<ı>bencileyin’, tarafımdan yaratılan bir istek miydi?
Öldüğümde, artık yanıtlanması imkânsız olan bu soruların hiçbiri sorulmayacak.
Beğendiklerim bende kalacak. Sevmediklerim, sorguladıklarım, kokladıklarım, korkularım.
Yargılarım, kararlarım hepsi bende kalacak.
Aşklarım tabii…
Bir gün vah çekecekler, sonrası yeni bir vaha kadar bir dolu ölümcül öykü.
<ı>Şöyleydi, böyle demişti, bir gün beraberdik, demişti ki, hatta misti, muştu… Kuştu.
Öldüğümde soluklanmaktan ne değin çok zevk aldığımı bile bilemeyecekler.
Tam ölürken belki, var olduğu çok şüpheli ideolojik dünyalar için birbirimizi istihbaratçı bir yaklaşımla sorgulayan yaratıklara dönüştüğümüzü fark edivereceğim. Ama yeminliyim, buna bile aldırış etmeyeceğim.
Belki de, klavyeden yüklenen kelimelerle aslında hiç yapmadığım, yapamadığım tuhaf eylemlerimi tarif etmeye çalıştığımı anlayacağım. Ancak, umursamayacağım bile.
Zamanın durağanlaştığı hoyrat derinliklerde hangi özgürlüğün peşinden koşmak istediğimi anlatırken son sevgilime yakalanacağım, ölürken. Sayıklayarak da olsa, bile bile saçmalayacağım.
Ölürken, kendimin dahi olmayan hayalden ibaret satrancın piyonu bile sayılmazken, şah mertebesine nasıl da ulaşmak istediğimi, o hırsı, birine mutlaka anlatacağım.
Öldüğümde hiç çıkamadığım balık avından ne değin çok zevk aldığımı kimse bilemeyecek.
Bakma ile görüleni, hissetmekle bile elde edilemeyen var olanla değiştirmek için gösterdiğim çabaya yine hayret edeceğim.
Ölürken, belki umutlarımın gitgide uzaklaştığını bilerek, hayal kırıklıkları yaşadığım bu yolda, seçmek zorunda kalacağım yön konusunda her zamanki gibi binlerce tereddüt yaşayacağım.
Ben ölürken de kanatlarını üzerime gererek soluksuz kalmamama neden olan ‘o’ korku, gelecekten umulan beklentileri kuşkunun çıkılmaz koridorlarında yine yiyip, bitirecek.
Öldüğümde dostlar…
Öldüğümde hayal denilen…
Hayal denilen bu serüvende kaç gemiyi bilerek yaktığımı…
Yaktığımı dostlar, kimse bilemeyecek.
<ı>Geldi diyecekler. <ı>İyiydi, gitti.