Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '09

 
Kategori
İzmir
 

Seferihisar, ilk "Yavaş /sakin kent"imiz oldu!

Seferihisar, ilk "Yavaş /sakin kent"imiz oldu!
 

Salyangoz Logo'sunu al. "Yavaş yaşa, sakin ve iyi yaşa!"


İtalyanca Citta (şehir) ve İngilizce slow (yavaş) kelimelerinden oluşan melez bir kavram "Cittaslow", dilimizde, "Yavaş Şehir / Kent" ya da daha uygun bir tanımla "Sakin şehir / kent" anlamına gelmekte...

Teos antik kenti, huzurlu ortamı, enfes doğası ve mandalinası ile ünlü İzmir'e bağlı Seferihisar ilçemiz bu yıl Ağustos sonu gibi bu konudaki başvurusunu ilgili mercilere yapmıştı. Müjdeli haber 28 Kasım günü geldi. O gün, İtalya'daki " Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi"nin Abbiategrossa'daki toplantısında yapılan değerlendirme sonucunda Seferihisar dünyanın 121. ve Türkiye'nin de ilk "Cittaslow" yerleşim merkezi ünvanına kavuştu.(1)

Bu kavrama giden sürecin ilk adımı, 1986 yılında, Amerikan tarzı hızlı yiyecek (fast food) zincirine karşı çıkılarak, İtalya'nın Orvieto kentinde "Yavaş Yiyecek Birliği" kurulmasıyla atılmıştır. Bu yerel yapı, kuruluşundan üç yıl sonra, 1989'da, Paris'te uluslararası boyut kazanmıştır. Adı geçen Birlik günümüzde 100'den fazla ülke temsilcisinden oluşan 80 bin üyeyi bünyesinde bulundurmaktadır.(2)

"Yavaş Yiyecek" kavramından esinlenerek gelişen "Yavaş Kent Hareketi"nin temeli de, 1999 yılında İtalya'nın Chianti bölgesindeki Greve kentinde, 30 kadar "Yavaş Yiyecek Kenti"nin katılımıyla atılmıştır.

Küreselleşmenin insanlar arasındaki iletişim, kaynaşma ve değişimi kolaylaştırmasına karşın, farklılıkları törpüleyerek, tek model insan ve mekân oluşumuna doğru gittiği kaygısı bu gelişmede temel sosyo-psikolojik etkendir. Bu gidişatın sonunda sıradanlığın hâkim olacağı bir düzenin egemen olabileceği konusundaki haklı kaygılar, yerel değerlere sahip çıkılması, bu değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla 'Yavaş / Sakin Şehirler' kavramı çerçevesinde bir ağ oluşturulmasına yol açmıştır. Bu ağ, insanın insanla ve mekânla sırf alım, satım, tüketim ve piyasa ilişkilerinin egemenliği dışında güçlü bağlar kurmasının da altyapısını oluşturmaktadır.

Her ne kadar mevcut sistemin lejyoner kalemşörleri buralarda yaşayanlara "slow men" / "slow women" hatta "slow kind" damgaları vurmaya hazırlarsa da 'Cittaslow’lar aşırı kentleşmeden bıkan dünya insanının giderek yeni tercih mekânları konumuna gelmekte... Bir anlamda küresellik karşıtı yeni bir eğilimi yansıtan Cittaslow’larda şehir gürültüsü, hava kirliliği, insan ve doğa sağlığını etkileyecek en ufak bir olumsuzluğun bile yer alması istenmemekte. Bu ünvanı almak için başvuran yerleşim merkezlerinin nüfuslarının 50 bini geçmemesi gerekmekte.


"Yavaş / Sakin Kent" olabilmek için, o yerleşim merkezinin, çevre politikalarından, altyapının işlerliğine, kent dokusunun kalitesinden, yerel üretim ve ürünlerin desteklenmesine, konukseverlik düzeyinden kentin kültür ve geleneklerinin korunup yaşatılmasına kadar uzanan toplam 60 kriterden yarısını karşılaması gerekmekte. (3) Logosu olan salyangozu kullanabilmeye hak kazanan merkezler, gerekli kriterlerin korunması açısından düzenli bir denetimden de geçirilmekteler. Bu uygulama kimilerine göre, sahillerdeki "mavi bayrak" uygulamasının daha geniş çaplı bir benzeri olmakta, bana ise 30-35 yıl öncesinin -iç siyasi mücadelede- popüler olan "kurtarılmış bölgeleri"ni anımsatmakta. Bu kez saldırı çok daha büyük çaplı:"Küresel"!

Güzide Seferihisar'ımızda bu yıl 10 Ağustos günü yaşanan ve yaklaşık 700 hektarı aşkın ormanlık alanın kül olmasına yol açan büyük yangının ardından doğanın gözyaşları bu anlamlı ödülle bir nebze kururken, o yangında kül olan salyangozlar ve binlerce canlı, ilçeye armağan edilen 'salyangoz simgesi'yle âdeta ölümsüzleştiler.

Salyangozlar, bilindiği gibi tatlısularda, denizlerde ve bütün çevrede görülebilen hayvanlardır. Nemli yerlerde bulunurlar ve yağışın bol olduğu ve havanın tam soğumadığı sonbahar aylarında sürekli görülürler. Kabuklarıyla gövdelerinin arasındaki kurumuş sümüksü sıvı, vücutlarındaki nemi kaybetmemelerini sağlar. Kışın toprak altına ya da ağaçkovuklarına girerek yaşam faaliyetlerini azaltırlar. Yazın çok sıcak olduğunda da benzer şeklide davranırlar. Salyangozların yavaş bir yaşam sürseler de doğal ortamın her yerinde ve her mevsim uyumlu mevcudiyetleri kanımca bu ödülün simgesi olmalarına neden teşkil etmekte.

Ayrıca ek bir bilgi olarak belirtelim ki; bu "Sakin Kentler"de her yıl 8 Aralık günü, "Toprak Ana Günü" olarak kutlanmakta. Burada amaç, doğanın insanlara verdiği nimetlere duyulan saygıyı anımsamak ve yaşatmak. Seferihisar ilçemiz henüz yepyeni olan bu ödülünün ardından yerel zeytini, zeytinyağı, üzümü, pekmezi, sebzesi, meyvesi ve tarhanası ile bu güzel günü de tatlı bir heyecan içinde kutlamaya hazırlanıyor.

GDO'lu gıdaların büyük tartışma konusu olduğu bu günlerde ülkemize gelen bu ödül, küçük bir istisnanın yüreklere su serpebileceğini gösterdi. Havuza atılan bir taşın büyüyen halkaları gibi geleceğe dair yemyeşil ve huzurlu umutlar beslememize yol açtı.

Başta başarılı, çağdaş ve girişimci Belediye Başkanı Sn. Tunç Soyer olmak üzere bu konuda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler...Umarım bu yavaş, sakin "Hisar"ımızın anlamlı "Seferi" diğer güzel yerleşim yerlerimize de ulaşır...Darısı diğer güzel ilçelerimizin başına. Özgün ve uygulamalı sosyal, kültürel ve siyasal içeriğiyle birlikte...

İ.Ersin KABAOĞLU,

4 Aralık 2009, Küçükbahçe-Karaburun

Kaynakça ve Blognot:

(1) http://www.seferihisar.bel.tr/icerik.asp?id=293 Bazı kaynaklarda 121. diğer bazılarında da 129. şehir denilmekte. Ben Seferihisar Belediyesi'nin web sayfasındaki bilgiye itibar ettim.

(2) "Sakin şehirler sakin yaşam", Tamer Soysal. http://www.sefertasihareketi.org/?bolum=102&yazi=362

(3) "Yavaş şehir", Nilüfer Veldet, MB, 17.09.2009. http://blog.milliyet.com.tr/Yavas_Sehir/Blog/?BlogNo=203688

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..