Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Şubat '21

 
Kategori
Öykü
 

UÇAN BALON

-Balonlarım satılık değil küçük hanım, akşama kadar burdayım balonlarımı alıp oynayabilirsiniz ama  akşama kadar geri getirmek şartıyla.Dedi yaşlı adam

-Nasıl yani? Şimdi ben sizin balonlarınızı alacağım hem de hepsini alacağım, akşama kadar oynayıp geri getireceğim öyle mi?

-Öyle..balonlarım satılık değil bunlar oyun balonları.Sadece oyun oynansın diye getirdim bu kadar çok balonu .yalnız dikkat edin küçük hanım bunlar uçan balondur,elinizden kaçırırsanız uçar giderler gökyüzüne.. Ve bir bedeli olmadığı için bana parasını ödemeniz hiçbir şey ifade etmez.

Küçük kız pek bir şey anlamasa da bir an önce balonları eline almak onlarla akşama kadar oyun oynamak bir o yana bir bu yana koşup durmak için sabırsızlanıyordu.Hayatında bu kadar çok balonu bir arada hiç görmemişti.Kaparcasına aldı yaşlı adamın elinden balonları ve koşmaya başladı sokaklarda.Hava bugün sıcaktı.sahilde kıyıya vuran dalgaların sesi çiçelerin kokusu sokağın başındaki pamuk şekerci ve uçuşup duran kelebekler bir de kordon boyu elinde bir sürü rengarenk balonla koşturup duran kırmızı elbiseli küçük kız sanki sözleşmişler de koca bir günü güzelleştirmek için birbiriyle yarış ediyorlardı...Bütün gün koşturup durdu küçük kız yüzü kıpkırmızı vücudu ter içinde akşamı nasıl ettiğini anlayamadı..Hava kararmaya başlayınca  parka döndü hemen ,bir balonu bile uçurmamıştı çok da umutlu değildi ama parka geldiğinde yaşlı adamı bıraktığı bankta tek başına otururken buldu,uyur gibi bir hali vardı adamınÖylece gözlerini salıncağa dikmiş sallanıp duran salıncağı izliyordu.Kız çocuğu heyecanla koştu yanına ve balonları uzattı,gururluydu.Söz verdiğim gibi ,hepsini getirdim işte ne biri patladı ne uçtu gitti alın balonlarınızı,dedi.

Yaşlı adam bugün konuşulanlar hiç olmamış gibi küçük kıza baktı,düşündü,gülümsedi

Aferin sana,aferin çocuk sözünün eriymişsin dedi.Çocuk ellerini açtığında avuç içleri su toplamış bazı yerlerde öbek öbek kan birikmişti.Elini serbest bırakınca canı acıdı ,off çok canım yanıyor..-Evet dedi ihtiyar para verip alsaydın daha kolay olacaktı ama hiçbir kıymeti olmayacaktı iki oynayıp salacaktın elinden  ama bunun özelliği bu el acımadan yüzü güldüremezsin, dedi. Küçük kız hiçbir şey anlamamıştı bu işten evine gitti,elinin acısı da birkaç güne geçmişti zaten..Yaşlı adamı da bir daha hiç görmedi..

Bir gün bir sokakta ışıltılı vitrinlerin kitapçıların lokantaların mağazaların olduğu şık bir sokakta gidiyordu.Üzerinde kalın bir mont,kırmızı burnu ve ponponlu beresiyle,içinden neler geçiriyordu neler  

Bu dersten nasıl kalırdı,herkes nasıl geçmişti şimdi evdekilere ne diyecekti sokakta herkes onunla dalga geçiyordu sanki bu yıl kesinlikle okulu uzatmıştı herkes o güzelim kepi havaya atarken o öylece köşeden bakacak mıydı,oof oof dedi içinden..Neden daha kolay olmuyordu onun için hayat..Hava çok soğuk,eve de gitmek istemiyorum dedi içinden ve bir pastanede salep içmeye karar verdi.Pastanenin olduğu sokağa döndüğünde ağacın kenarında bağlı duran bir sürü balon gördü.Çocukluğundan beri çok severdi balonları acaba sahibi var mıydı,şöyle çocukluğundaki gibi balonlarla oynasa azıcık hem de ısınırdı.Usulca çözdü balonları ve çocukluğundaki gibi koşmaya çalıştı,olmadı.İnsanlar ona bakıyordu sanki..Tekrar yüzü düştü..Balonları bağlamaya çalışırken de hepsini uçuruverdi.O sırada yanına gelen bir delikanlı-Hanımefendi ne yapıyorsunuz Allah aşkına kız arkadaşıma evlilik teklifi edecektim,siz size ait olmayan bir şeye dokunmamanız gerektiğini bilmiyor musunuz dedi.Öfkeden gözleri kızarmıştı.Genç Kız mahçup oldu ,özür diledi parasını ödemeyi teklif etti.Genç adam balonlarının bir ederi olmadığını söylerek gitti ve ters ters-Alışmışsınız her şeyi parayla ölçmeye diye bağırdı.Acı çekmeden sahip olmaya dedi ve çekti gitii.Kız salepten vazgeçti Ve evine koyuldu,yolda usul usul gözyaşı dökerek evinin önündeki parka yöneldi.

 

-Balonlarım satılık değil küçük hanım ama hepsi sizin  dedi bir ses.Hayal miydi acaba,arkasını döndü hayır hayal değildi karşında bir sürü balonla işte annesi duruyordu.Balkonda bu soğukta onun gelmesini beklemiş olmalıydı....Balonların üzerine de bir not iliştirmişti kendi el yazısıyla -Balonlarım satılık değil annecim  O kalem tutan parmaklarının hüneri hiçbir ders başarısıyla ölçülemez.Sokaklarda kırmızı elbisesiyle neşeli çığlıklar atan kız çocuğunun sevinci ve seni  sen yapan tüm özelliklerin  sana olan sevgim ölçüsüzdür.Hadi kalk bakalım eller şişmeden avuç içi kan toplamadan yüzde sevinç gülleri açmaz.Annelerin gözünden de  hiçbir şey kaçmaz annelerin küçük leylek yavruları vardır onlar her şeyi anneye uçurur bildirir o yüzden anneler her şeyi bilir,hisseder en olmadı anneler mutlaka çocuklarını  rüyalarında görürler.Anneler çocuklarını çocuklarından iyi tanır yavrucuğum .En güzel başarı hayata küsmemektir..Doğum Günün kutlu olsun kırmızı elbiseli kız çocuğu...Nice mutlu yıllara sevgiyle kucaklarım annecim 

Sahi bugün onun doğum günüydü..Ömründen bir balon uçmuştu..Yaşadığım her an geçip giden zamanın uçan balonları değil miydi sanki...O an sarıldı annesine..Uçup gitmeyen ttek balon anne sevgisiydi sımsıkı tuttu onu..

 

 

 
Toplam blog
: 22
: 83
Kayıt tarihi
: 26.08.14
 
 

Çocukluğumda çok iyi bir rüya senaristiydim. Çevremdekiler sıkılsa da küçük olduğum için bir şey de..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara