20. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları’ndan bir demet…

Devletin başında

           Şairlerden biri, yeni yazdığı bir şiirini padişaha sunmak için huzura kabul edilir.

           Padişahtan başka orada birinci ve ikinci vezirler de bulunmaktadır. Padişah bir, birinci vezir iki, ikinci vezir de üç kere okunanı hemen ezberlemektedirler!

           Şair, şiirini okuduktan sonra, padişah çok beğenir ve şaire şaka yapmak ister, der ki:

       —Bu şiiri burada herkes bilir. Yeni diye bizi aldatmaya kalkmak uygun mu?

           Şair, kendine güvenle, bu şiiri ilk önce burada okuduğunu belirtir. Padişah, oldukça ağırbaşlı olarak şiiri olduğu gibi okur. Şairin çok şaşırdığını görünce birinci vezire:

       —Şairimiz bana inanmıyor gibi şaşırdı, der. Şiiri bir de sen oku da inansın.

Birinci vezir de okuyunca, şairin şaşkınlığı iyice artar! Padişah, şaşkınlığı daha da arttırmak için, ikinci vezire:

        —Demek ki şairimiz, ikimize de inanmak istemiyor. Bir de sen de oku da artık inansın.

 İkinci vezir de okuduktan sonra, şair büsbütün şaşırır! Olanlara bir anlam veremez. Padişah, sonra durumu açıklar ve şaire armağanlar vererek uğurlar.

           Şair, bir daha anlar ki; devletin başında gerçekten seçilmiş büyükler vardır!

                                                                                         *

            Yukarıdaki derin anlamlı anekdotu (öykücüğü), 20. Uluslararası Hazar Şiir Akşamları Etkinlikleri’ni gerçekleştiren;  başta Elazığ Valiliği olmak üzere  Elazığ Belediye Başkanlığı, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığı ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün sanata yaklaşımlı yöneticilerine adıyorum.

                                                                                          *

           Her yıl Elazığ ilimizde Uluslararası  Hazar Şiir Akşamları Etkinliği  düzenlenmektedir. 20. Etkinliğe katılma fırsatım oldu. Sivas valilerinden Halil Rifat Paşa: “Gidemediğin yer senin değildir.” demiyor muydu? Bu bağlamda arzu ettiğim Elazığ ve Malatya illerimizi ilk kez gördüm. Bu konuda kaleme aldığım sekiz yazım, görüntülü ve kalıcı olarak Milliyet Blog ile değişik yayın organlarında yayımlandı. Yazı gücümü nadasladım, diyebilirim. Eklemelerimle birlikte öteki yazılarımdan demetlediğimi okurlarıma sunmaya çalışacağım.

                                                                                         ***

            Elazığ ilimizle bütünleşen, “Uluslararası Hazar Şiir Akşamları”nın 20.si  21–24 Haziran 2012 tarihleri arasında, önceden titizlikle hazırlanan programa göre 4 gün süreli olarak gerçekleştirildi.

            Adını M. Kemal Atatürk’ün verdiği Hazar Gölü’nden alan ve bu yılki etkinliğin teması “Yunus Emre ve Aşk”…Etkinlik adının “Yunus Emre ve Aşk” olmasını Elazığ Meryemana Süryani Kilisesi Vakfı Başkanı Dt. İshak Tanoğlu öneriyor, etkinlik kurulunca da onaylanıyor. Bu durum, Yunus Emre sevgisinin uluslararası düzeyde olmasını göstermiyor mu? Elbette öyle. Yunus Emre her kesim tarafından tartışmasız sevilen bir ad…

           Elazığ Valiliğinin himayelerinde Belediye Başkanlığı, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gibi kuruluşlar; yurt dışından ve yurdumuzdan çağrılan kimi gazeteci yazarlara, şairlere, araştırmacılara ve diğer konuklara ev sahipliği yaptılar. Karşılıklı plaketler(onurluklar) verildi. Ayşe Paslanmaz’ın yöneticilere takdimi olan peri bacaları heykelcikleri oldukça anlamlıydı! Katılımcılara Vali Muammar Erol, imzalı ‘Teşekkür Belgesi’ dağıtıldı.

           Halkın da yoğun katılımı ile kimi TV kanallarının canlı yayın gerçekleştirdiği etkinlik programına göre; Yunus Emre minyatürleri sergisi, Müze gezisi, yazarların kitap imzalamaları, Yunus Emre’yi tanıtım konuşmaları, Yunus Emre konseri, sinevizyon gösterisi, konferanslar, şairler yürüyüşü, açılış töreni, halk oyunları gösterileri, mehter takımı gösterileri, ilçelerdeki etkinlikler, paneller, liselerarası Yunus Emre konulu bilgi yarışması, Hazar Gölü kıyısında Hazar Şiir Akşamları, Keban ve Harput gezisinden sonra vedalaşma ya da uğurlama gerçekleştirildi.  Gerisinde duygusal izler bırakarak noktalandı.

           Gözlemlerimde İl Kültür ve Turizm Müdürü Tahsin Öztürk olmak üzere, elamanları ve düzenleme komitesi üyeleri Mustafa Ayık,Selahattin Yazar, Seyfettin Bahçeci ,Yahya Teksari'nın, ve etkinlik öncesinde ve etkinlilik süresince gösterdikleri performans ya da canla başla çalışmaları gözlerden kaçmadı. Emeği  geçenlere, destekte bulunanlara saygı ve sevgilerimle ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

           “ Gidemediğin yer senin değildir. ” diyor, Sivas Valilerinden Halil Rifat Paşa…

                                                                            *

Elazığ ile ilgili yazılarım:

http://blog.milliyet.com.tr/20-uluslararasi-hazar-siir-aksamlari-ndan-bir-demet-/Blog/?BlogNo=369908

http://blog.milliyet.com.tr/dort-kitap/Blog/?BlogNo=369790

http://blog.milliyet.com.tr/elazig-in-yukseginde-harput/Blog/?BlogNo=369669

http://blog.milliyet.com.tr/siirsel-mavigol/Blog/?BlogNo=369411

http://blog.milliyet.com.tr/BloggerBloglar/?UyeNo=1541392&Page=24

http://blog.milliyet.com.tr/hazar-siir-etkinlikleri-konseri/Blog/?BlogNo=369305

http://blog.milliyet.com.tr/edebiyat-dernekleri/Blog/?BlogNo=368913

http://blog.milliyet.com.tr/20-uluslararasi-hazar-siir-aksamlari/Blog/?BlogNo=368831

http://blog.milliyet.com.tr/yunus-emre-de-ask/Blog/?BlogNo=366502

                                                                                *

                                                          muhsindurucan@hotmail.com