Cioran, varoluşu bir tür işkence olarak kabul eder. Yaşamak işkence çekmektir ona göre. “Her şey acının çevresinde dönüyor.Gerisi ayrıntı,hatta önemsiz” der. İntiharlara,deliliklere varan boyutlard..
Tezer Özlü, “Edebiyat, yaşam ve ölümün sınırlarının artık acıları tutamadığı, tutmaya yeterli olmadığı yerde başlamıyor mu?” sorusunun yanıtını, Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı kitabında arıyor. Yaptığ..
“Hangimiz bizi bizden, hayalsiz ve leylaksız hayatlarımızdan çekip alacak bir “romans”a ihtiyaç duymayız ki?” der, Selim İleri O’nu anlatırken. Bize bu “romans”ı sunan Kerime Nadir, 5 Şubat 1917 de..
“Aynı saydam kaba dökülmüş ama birbirine kesinlikle kavuşmayan iki farklı sıvıdan oluşan bir bütün gibiydi. Köylü yanı, kentli yanına karışmamıştı. Onun için kendi köyünün bile yabancısıy..
Bazı kitaplar vardır ki, kapağını kapadığınızda kendinizi dayak yemiş gibi hissedersiniz. Yüreğiniz erimiş kurşun dökülmüşcesine katılaşır. Siz oradan oraya savrulup dururken, okuduğunuz öykülerin..
“Bilinmeyene olan özlem, bildiğin tüm şeylerden daha haz vericidir.” Halil Cibran’ın tam 19 yıl May Ziyâde’yi hiç görmeden, sadece yazdıklarını okuyarak aşık olduğunu ve onu hiç tanımadan..
Tarih 2000’ler, öykü yazmaya başladığım yıllar. İlk dosyamı oluşturmuş, adını duyduğum her yayınevini arayıp dosyamı gönderiyorum. Yanıtlar hep olumsuz. Ama vazgeçmiyorum. Zira bir öyküm Varlık Der..
“Başka insanların yüzüne bakabilmek için, ilk önce kendi yüzümüze bakabilmeliyiz.” Kitabın en can alıcı cümlelerinden birinin altını çiziyordu bana göre yukarıdaki sözcükler. Bunun için bir..
Zaman ve Tanpınar birbirini tamamlayan iki kavram gibidir. Birini düşündüğümüzde diğeri aklımıza gelir. Öylesine birbiri içine geçmişlerdir ki farklı boyutlarda kurguladığı zama..
“Bazen ölmeyi beceren ve ölümden bir şiir yaratabilen biri de bulunmalıdır.” Sanatçı olmak elbet belli bir duyarlılığı gerektirir. Ama insanı en naif, en savunmasız yönleriyle ele alarak on..
Burada yazarken kim olduğumuzun, ne olduğumuzun bir önemi olmadığını düşünüyorum. Önemli olan yaz..