Issız bahçelerden, çiçekli sokaklara açılıp, insanın bildiği tüm renkleri önüne sererek denize çıkan sokaklar düşleyin…Masmavi, serin ve bir tül gibi ince bir denize…Aynı kedinin, günde birkaç ker..
Gözlerindeydim....Başka bir yer, başka bir zaman istemiyordum. Ben orada parçalanmış bir kemanın içinden çıkan en son ve en güzel beste gibi susuyordum. İçim rahattı, dünya rahattı.G..
Nefesime sızdığın aşikârdı. Yüzünde toprak ve ter kokusuyla yürüyen birinin mağrur bakışıydın. Seni bulup bulup yitirdiğim o rüyanın içinden çekip çıkardım. Seni tutup içime sardığım o güzel şarkının ..
En amansız korku anlarımızda, dünyamızı altüst eden o duygu, yüzyıllardır uyuduğu yerden çıkıp, tüm benliğimize yayılır.Korkularımız, silahlarımızdan ve maskelerimizden arınıp, çırılçıpla..
Kentte akşam oluyordu. Hzlı adımlara bitirdiğimiz gün, yavaş fakat sancılı adımlarla gelen geceyi karşılıyor, bitmemiş işler, söylenmemiş sözcükler kafaları kurcalıyor ve deniz siyah şarkısına ..
Abdi İpekçi'nin lise yıllığında, kendisine sorulan bir anket sorusuna verdiği cevaptır: Zafer biraz da hasar ister. Aynı yıllık söyleşisinde ne kadar yaşayacağı ihtimali üzerine sorulmuş bir soruya k..
Gidiyordu.Kapıdan girip, dünyanın en mühim meselelerini bile, yumuşak gülüşüyle çözüyor gibi gözüken yüzünü gördüğüm anda, o çoktan bavulunu toplamış, hesaplarını kapatmış ve ardına geçtiği yo..
Renkleri ve düşleri kirletmekte bir saniye bile tereddüt etmeyen biz dünyalılar, bencilliğimizi göklere çıkarmamıza engel olacak en küçük prüzü yok etmekten çekinmiyoruz.Neden? Yaradılışımızın bu..
İlk sayfalar, hep umut demektir. Bir sonraki sözcüğün ne olacağını beklerken, o en güzel, en hırpalanmamış sözcüğü beklerken aslında zamanın içinden süzülen ilk şey gelip, kendiliğinden yerleş..
"Neden?" sorusu kafamı kurclayıp durmakta. Yarın ne kadar sürer, hayaller nerede biter, gerçek nered..