Apansız bir tartışma ertesi İsteksiz bir uğurlama öncesi hesapsız kitapsız bir yalnızlık eşiğinde Gar yerinde (*) İki güzel yüz, ama çerçöp, süprüntü için..
Dönem kötü, aslında epeydir öyle. Kötü şeyler olmakta yurdumun â fâ kında, taşında, toprağında, İçten içe yangınlar kopmakta insanların hem iç hem de dış dünyalarınd..
Bir sonu var her şeyin Anların, mevsimlerin, yılların, Kozmik bir mucizeyle içine girilen Hayatın da bir sonu var güzelim. Kâh, hoyrat sevinçlerle kırların..
O dingin sadeliği içinde, "Yal"ın halini severdi yal'nız'lığın ... İnsanı ezen, bozan diğer hallerinden kaçınırdı. Hoş, pek bilmezdi zaten o halleri, kalab..
Şu hayatta geçip de giden onca dört mevsim boyunca Eksik kalan şeyler varsa dünyanda, Çocukluk oyunları, özlem ve sevdalarından Ya da işinden, gücünden, Hele..
Aslında dokunamayan elleri Ve tenin çığlığını duyamayan Kulakları olduğunu bilmiyordu, incitilmiş tebessümlerin asil sahibesi, Sıcak bir çorba gibi tüten yüzüyle..
Kravatımı çıkarıp atarak bugün asmak geldi içimden Çocukluk bisikletimin resmini, onun yerine İpten bir kolyenin ucunda Arka yüzde ise resmi, çocukluk aşkımın ..
Gelincikler, o siyah lekeli, al renkli, ince tülümsü Ve rüzgâra kapılmış salınan zarafetleriyle Hepsi bir arada, çayırlarda daha güzeldir, tarlalarda, bayırlarda, Gü..
Dur durak bilmeden sürekli koşan, dinginlik ve karmaşalar boyunca genişleyen ve daralan zamanın içinde. Kimi zaman tutsak kılan, kimi zaman da huzur veren am..
Aşkın dili birse sevdalar niye böylesi çeşit çeşit Ama hüznün dili aynı Çözemedim. Güzel insanların yüreği birse haller ve diller niye böyl..