O konuşulmaz böyle ulu orta O kendine has, öyle özgü O ağlamaz Saçı sakalı birbirine karışır Yakışır, o da yakışır. O gerçeğe o kadar yakın Aşka o kadar tutsak ..
Dediler ki ta en başta bundan uzun uzun zaman önce… Bu dünya. Yaşamak mecburi. Hayatta kalmak tabi. Sustuk. Boyun eğdik vasıfsızca. Büyüdük gürleştik yabani otlar gibi. Kök saldık ‘aşk’ dediğimiz y..
Şimdi bir bakalım. Kolay bir kurabiye yaptığımızı düşünelim. Şöyle bayıla bayıla yiyeceğimiz, ağızda dağılacak, anne eli değmiş gibi... Un, şeker, yağ, vanilya, yumurta... Oldu..
Biz, biz olmaktan çıktığımızda Bizliğe alışmış her şey bir bir buna da alışacak. Şehrin sokakları yalnızlığın derin acısına kaptıracaklar kendilerini Bizsiz ..
Şu yanda görmüş olduğunuz fotoğraf 1995 yılında Ayvalık'ta deniz kenarında çekilmiş. Tahmin edebiliyorum ki bu fotoğraf kareye alınırken benim böyle bir kahkaha atmamı sağlayacak şaklabanlıklar, m..
1922'de zaferle sonuçlandı Büyük Taarruz. 26 Ağustos, saat sabahın karanlığı, henüz gün ışımamıştı. Taarruz bekleyişi sonlara yaklaşmaktaydı. Kimse yerinde duramıyordu. Nazım Hikmet şöyle an..
Kendinden ne kadar ödün verirsen o kadar çıkarsın kendinden. Seni kuşatan her neyse aleni ortadadır gerçekler ve senin gerçeklerin en içinde. O kadar gitmişsindir kendinden. Hayata ya dışından..
Üç kısa gün bile olsa o somurtan simaların bile şeker gibi bakmak zorunda kaldığı bayramdır şeker bayramı. İçinde şeker bulunmayan bir şey yenirse abesle iştigal eder. Sehpalarla kale ..
"Her şey"in ayrı yazıldığını millet olarak kavradık. Kavrayamadığımız o kadar çok "şey" var ki... Bütün "şey"ler ayrı yazılır. Bu doğanın kanunu. Aman canlarım yanlışlık olmasın sağ taraf..
Devlet Hastanesi Acili. “İnsanın sarsılıp kendine gelmesini yarım saat gibi kısa bir sürede başarabilecek tek yer.” Diye tanımlıyorum ben. Bilimselliğin dışında kalarak. Bir kadın. ..