16 Eylül 1973 günüdür. Santiago Stadyumu bir açık hava tutuk evidir kırk bini aşkın kişi tarafından doldurulmuş. Faşizan Pinochet yönetimi tarafından tutuklanan kalabalık giderek artan bir coşku v..
Kalktı. Saat sabahın altıbuçuğu gösteriyordu. Yılların verdiği bir alışkanlıktı bu. Hazırlandı, kahvaltı hafta sonlarına özgü bir lükstü. Şekersiz nescafesini içti. Hava yeni aydınlanıyor, sabah ba..
"Yalnız olduğunuzu en çok yalnız değilsin dediklerinde hissedersin." Gurbete düşmüşçesine; en ıssız gurbet en yalnız olduğun yer değil,değerlerinden uzağa savrulduğun ve böyle yaşamak zorunda olduğ..
Günümüz dünyası neredeyse baş döndürücü bir hızla gelişen bir değişim süreci içerisinde. Öyle ki; bu değişim kimi zaman uzun uğraşılar sonucu biriktirilmiş olan bir çok etik, ahlaki, estetik kuramı..
Yağsam mı, yağmasam mı ikileminde inceden tozutan tarihsiz bir kar yağıyor. Eski bir geçmişi yağıyor. Mevsimin ilk karı, zamansız bastıran bir soğuğun dünkü yağmuru kara çevirmesinden. Griye dönmüş..
Kaçıncı niyetlenişim bilemiyorum. Oturup yazıyorum; takılıp kalıyorum bir yerde. Sonra buruşturup atıyorum kağıdı. Tekrar... Uykum kaçıyor; sonra yeniden bir karabasanın sarmalında aynı sızı. Görün..
Ay çıktı. Kapıdağın arkasında yükseldi. Denize indi. Aydınlandı sular. Gecenin mavisiyle denizinki ayrıldı bir birinden. Sular Gelintaşının az ilerisinde burunu dönerek akarken anafor yapıyor, sand..
Gardırobu açtım, orada yoktular. Oysa her zaman yıkanıp ütülenmiş askılarında, orada gömleklerin sonunda asılı olurlardı. Beyaz uzun gömleklerim. Sol üst ceplerinde kırmızı iplikle ismim yazılı...
Bir deniz mavisi, hüzün gibi gelip oturmuştu mavi gözlerine. Bakınca derinliği belli olmayan, ama ışıltılarında ne yapsa örtmeye engel olamadığı kırık acılar yansıyan bir hüzün gibi. Karartılan ha..
"Herkese aitim ve kimseye ait değilim. Siz gelemeden önce de buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım." Kapıdağ Yarımdası'nı karaya bağlayan Bandırma ve Erdek körfezlerini ayıran..