“Ağlat beni, sana da bu yakışır/ İnsan bu elbet buna da alışır/ Bela oldun zaten başıma/ Git gidişin aslında benim kurtuluşumdur.” Severek dinlediği Harun Kolçak’ tan çıka çıka bu şarkı mı çıkmalıydı?..
Asiye Hanım, en son yazdığım yazıyı okuduğunu söylediğinde her zamanki gibi hevesle; “Ne hissettin?", diye sordum. Her zaman heyecanla, ne hissettiğini anlatan Asiye Hanım, bu sefer sadece; “İyiydi” d..
Birden o mis koku yakalayıverdi beni; hani şu bildik yasemin kokusu… Balkonumdayım, dinlenen günün ardından gelen gecede dinlenebilmek umuduyla; kararan havaya inat aydınlık ve mavi. Hava da bana inat..
Bir “gün”, birden bir ağlama sesiyle özel bir anlam kazanır; önce o bebeğe sahip olan anne ve baba için, sonra, büyüyen ve doğduğu günün anlamını kavramaya başlayan bebek için… Sanır..
Uçamadım. Üstelik Türkiye Paraşütçüler Günü’nde uçamadım. O kadar da makamlı mevkili tanıdıklarım vardı yine de olmadı. Rüzgâra sözleri geçmiyormuş. Ben de o dost ortamda, dostların "yüreklerinden yür..
Akşamın alacasında, yeni yeşeren yaprakların kokusu avuçlarımda seni bekliyorum. Hani, seni getiren yolun en iyi göründüğü penceremizin önünde... hani az biraz havalar ısınır ısınmaz, yeniden renk ..
Ölüdeniz toplantımızın, ikinci gününün gecesinde ayrılmak zorundaydım. Bu yüzden akşam yemeğine katılamayıp esas kardeşimin ki esas dediğime göre kendisinin erkek kardeşim olduğunu anlamışsınızdır, ev..
Şöyle bir yazdığım günceleri düşündüm. Diğer günce arkadaşlarımın yazılarına yaptığım yorumları... Ve giderek sevdamı dışa vurduğumu fark ettim. Hoş saklamanın ne âlemi vardı o da ayrı konu. Öyle bir ..
Kumru sesine uyanmak… Hani şu; “guguk guguk” diyen kumrunun sesine. Etrafın aydınlığından, geç kaldım sanıp fırlamak yataktan. Oysa saat henüz sekiz bile olmamıştır. Bir de bulunduğunuz yer, yüksek bi..
Küçük oda çok kalabalıktı ve hemen herkes ayaktaydı sanki. Orta yerde duran, üzeri "lokma" ile dolu bir masadan, lokma yiyenler, kendi yedikleri yetmiyormuş gibi, onu da çağırdılar, umarsızca; "Ye had..