Bazen biliriz çıktığımız yolculuğun geri dönülmez olduğunu;yada dönsek bile aynı biz olamayacağımızı. Ama farkına bile varmadan limanın önünden geçer, göz ucuyla bizi muhteşem yolculuğa çıkaracak rüzg..
Doğdum. Düştüm hayata. Ciğerlerim öyle bir baskıdaydı ki, bağırdım bağırdım, acıdan kıvrandım da kimse bir şey yapmadı. Acıktım. Süt kokulu bir kadının kollarında uykuya daldım. Uyanmak istemedim.
Dünyaya geldiğinde evi öyle büyük büyük sevinçler kaplamamıştı. Anne kedi habire doğuruyordu. Gelen en son yavruydu. Anne kedi "artık yeter" dediği anda altıncı yavru pat diye düşüvermişti rahminden. ..
Ayaklarının üzerine doğruldu iyice dikkat kesildi. Gerçekten o muydu? Bulmuş muydu? Evet bulmuştu. Bulmuştu bulmasına ama yanında birkaç küçük kediyle oyunlar oynarken bulmuştu. Birden sırtındaki evde..
‘’Hareket halindeki cehaletten daha korkunç hiçbir güç yoktur’’ On yedi yaşın heyecanı baharın ilk günlerinin pırıltısıyla buluşuyor, nerdeyse yolda seke seke yürüyordu. Şehreküstü yokuşunu hızl..
Her zaman pencereleri kapılara yeğ tutmuşumdur. Kapı korunmadır, dışarıya önlemdir. Senin istediğin sürece dışarının dışarıda kalmasıdır. İzin istemesidir dışarının içeriden. Yada içeriye ulaşabilmek..
Parmaklıklara yaslanınca yüksekliğin kışkırtıcılığına kapılıyor, kendini aşağıya bırakıverecekmiş gibi hissediyordu. Bu nedenle balkonun duvara yakın kenarına iskemlesini çekip oturuyordu. Akşam olun..
O sabah erkenden uyandı. Yola çıkmaya kararlıydı. Çantasını hazırladı. Bir eşofman, bir çift çorap, diş fırçası, çamaşır. Fakat takılarını bir türlü seçemiyordu. Sırayla hepsini taktı çıkardı, tak..
Eski bir duvarım ben. Kentin bütün görkeminin, ışıklarının arasında sıkışmış kalmış, yıkıntı bir duvar. Tek bir duvarım ben. Hiç bir kenarım hiç bir köşede başka bir duvarla buluşmaz. Kenarlarım boş..
''Çocuktum, büyüdüm. Büyümek yakışmadı bana.'' Bu cümleyi nereden duydum bilmiyorum .Ama iki gündür kafamın içinde dönüp duruyor. Büyümek isteğe bağlı değil. Büyüdükçe dizlerimizin yaraları çabu..