Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

İyi-kötü, kendimize göre bir Fırat idik, ama artık okyanusa karıştık, emekli memurum. Dünyadaki insanların çoğunun, henüz medeni bir yaşam seviyesine  gelememiş olmasını üzücü bulmaktayım. Her türden ayırımcılığı insanlık dışı sayarım. Hayvanların da eziyet görmesini dayanılmaz bulurum. İns..

Devamı
 
 

Yazdığım Kategoriler

 
İçkinin millisi...

Milli inancımız: Sunni Müslüman, milli ırkımız: Türk oğlu öz Türk, milli içkimiz: Ayran... Hep zapt-ı raptçılık, bir hudut çizmecilik, bir kategoriye veya hizaya, nizam-intizama sokmacılık zorlaması var. Esas amaç: AYDA BİR veya ONBEŞTE BİR oy kaynağın olan kitleye bir selam gönderecen, onların ruhunu okşayan bir söz, bir iş yapacan gardeşim, racon böyle, aanadınmı icabında bir cami açılışı, bir imam hatip lisesi açılışı veya bir şeb-i aruz veya Kutlu Doğum Etkinliğine iştirak edecen, ama el altından da tüm islam aleminin büyük şeytan dediği Amerika ile omuz omuza islam ülkelerine karşı savaşa katılacan; uyu yavrum uyu, uyu uyu yat uyu. Ömer topu at, Fatma sen de bi zahmet tut, Hüseyin sen de lütfen numaramı yut...

28 Nisan 2013 01:06
Karaelmas diyarı

En çok da ''kader'' hoşuma gitti: Kömür işine giriyorsan madende ölmen kader, polis isen ölmen kader, asker isen ölmen beklenir, kader; şöfor isen trafik kazasında ölmen kader, hasta isen ameliyat sırasında ölmen normal kader, inşaatçıysan düşmen kader, tornacıysan elini kaptırman kader, gazeteci veya yazar isen hapise atılman beklenir bu işin kaderi... Şarkıda olduğu gibi ''Kader, kime şikayet edeyim seni, bilemem; alnımın yazısını silemem'' gibiydi. Madem ki hepsi işin kaderinde var kimseden sorumlu aramayın, hökümeti sıkıştırmayın, yetkili metkili aramayın, davacı da olmayın. Ya ne yapmamızı istiyorlar: Kader deyin geçin, bizi de rahat bırakın, işimiz gücümüz var gardişim, yürü yoluna....

20 Ocak 2013 00:03
Yoruldum...

Tabii ki paylaştıkça, dertleştikçe, sırrı ve özeli-sıkıntıyı paylaşabilecek kadar dost insanı buldukça azalır yükümüz, rahatlarız. İnsan olarak sosyal bir varlığız, tek başına yaşamamız, sorun veya neşeyi birisiyle paylaşmadan geçirmemiz kolay değil; ama imkansız da değil:belli bir olgunluktan sonra tek başımıza olsakta atlatabilmeliyiz sıkıntıyı, savuşturabilmeliyiz belayı. Kimseden yardım gelmese bile, kimse bizim derdimizi kendi derdi bilecek kadar yakın olmasa bile, artık kendimiz halledebilmeliyiz; bir bakıma hayatta yalnız da sayılmaz mıyız; doğarken, ameliyata giderken, düşerken ve ölürken de. Yalnız iken de güçlü olmayı öğrenmeliyiz. Herkes kendi derdinde, işinde gücünde ve bizi umursamazken biz de kendi derdimizde olup, derdimiz olmasını da normal sayabilmeliyiz. Bence... Niye yazdım? Yazınızı tesadüfen okudum, kalemime söz geçiremedim; içimden geleni paylaştım. Saygılarımla.

27 Eylül 2012 01:28
 
Toplam blog
: 30
: 1285
Kayıt tarihi
: 11.11.11