- Kategori
- İstanbul
Hepinizi affediyorum!

"Kısacık anlar film olamaz mı?" diye sordum arkadaşıma bugün... Okuduğumuz bir cümle, sarfettiğimiz bir kelam... Tam Salacak önünden geçerken siyah bir torbada vapurdan denize atılan, kırmızı yüzlü bir geçmiş? "Kısacık filmler yapamaz
mıyız?" dedim... Şöyle 5 dakikalık falan... Deyip geçiveremez miyiz?
Bahariye'de, saçı sakalı birbirine karışmış bir adam, tam Saray Muhallebicisi'nin koordinatlarında, üstüne üstüne gelen insanlara boynuna astığı bir tabelayla şunu söylüyordu...
"HEPİNİZİ AFFEDİYORUM!"
Tek kelime etmeden, öylece durarak, bomboş bakarak... Anlık, kıpkısa bir film... Ama çığlık çığlığa bağırıyordu boynundaki tabela... Yapmadığım herşey için beni de affeden birilerinin olması ne rahatlatıcıymış...
Hepimizi yap(ma)dıklarımız yüzünden affeden "saçısakalıbirbirinekarışmış" adam, yıllardır ruhumun gizlerinde kıpraşan duran nedensiz suçluluk duygusunu da yok mu etmişti?
Teşekkür etmek istedim O'na... Belki ihtiyacı olan bişey vermek istedim... Ya da iki şişe şarap, biraz abur cubur alıp yanına oturmalıydım...
"Abicim... Sağolasın, diyecem ama istediğin bu mudur bilemem... Sen yine de sağol! İçelim, dostum" mu demeliydim?
Ama göremedim bir daha...