Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

11 Eylül '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

O EV GELDİ AKLIMA

O EV GELDİ AKLIMA
 

internetten alıntıdır


Bu gün özel bir günün sabahı. Yağmurlu, ıslak gri bir hava ama içinde kışı barındırmayan. Öyle güzel bir kahvaltı sofrası hazırladım ki birden eski evimiz geldi aklıma. Şu anda çiftlikte soba yanıyor, diğer yerler elektrikle ısıtılmış vaziyette. Hiç soğuk olmamasına rağmen içimden soğuk bir özlem sızısı geçti nedenini çok iyi bildiğim.

Üçümüzün, hayatın tam ortasında tek başımıza kaldığımız o güzel ev. Korkularımı en yoğun yaşadığım dönemler. Paramın ucu ucuna değil ucunu bir türlü bulamadığım ama yine de her şeyimize yettiği zamanlar. Sofralar özellikle güzel hazırlanırdı ki hiç birimiz bir şey anlamayalım. Müziğin yüksek seslerinin komşuların duvarlarını ritmle çalarak güvenle geri dönüşü. Bir de sizin kavgalarınız geliyor aklıma, seslerinizden nefret edip ağladığım. Ben ağlamamı susturamadan sizin barışıp tekrar gülmeye başlamınız geliyor aklıma şimdi gülümsüyorum. Bazen uzaklıklar iyi gelebiliyor insana. Uzaktan bakmak olmuşlara... Daha anlayışlı, daha olabilirmiş gibi ve daha güzel geliyor sonrasında yaşananlar. Ama bazı şeyler var ki ne kadar zaman geçerse geçsin hep karanlık ve sevimsiz görünür insanın gözlerine, o evde üçümüzün yalnız kalmadan önceki dönemleri gibi.

Neden bu ev değil de o evi hatırlıyorum acaba? Halbuki burada daha çok zaman geçirdik sizinle. Belki de orası çocukluğumuzu bitirdiğimiz yerdi kim bilir. Canlı, capcanlıydı orası. Komşularımızla birlikteliğimiz, güven duyulan insanların o sıcak samimiyeti, sımsıcak bir tabakta kokmuştur düşüncesiyle getirilen puf börekleri, gecenin yarısı da olsa, yalnız olmamıza rağmen hiç yalnızlık duyulmayan o ortam. Savaş'ın gitarının, İsmet'in piyanosunun seslerinin tanıdıklığı, Sultan'ın boyunun uzamasının bedellerinin hepimizce dillendirildiği, o aydınlık zamanlar. Gözlerim daha sık nemlenir oldu son zamanlarda, elbette yaşlandım inkar edemeyecek kadar hem de.

Biliyor musunuz, evler de yaşıyorlar içinde yaşayan insanlarla birlikte. Ne kadar güzel ve şık olursa olsun yetmiyor içinde huzur yoksa. Deniz gören, geniş pencereli sıcacık bir evde, her gün boğar denizin görüntüsü insanı eğer mutsuzluğu boyunu aşmışsa. Sobayla ısınan, dağın ortasında küçücük tek başına bir ev olabilir yaşanan ama geniştir-sıcaktır içinde yaşayan insanların yürekleri ölçüsünde. Mutluluklar yaşanır kimsenin şahitliğine gerek duymadan o evde yaşayan insanlar.

Geçmiş iz bıraksa da geçmiştir önemli olan gelecek. Yarın ne getirir bilmiyorum, sizlerle birlikte herkese bu gün benim mutlu olduğum kadar huzurlu bir yaşam diliyorum.

(Geçen kıştan bir kaç paragraf)

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..