- Kategori
- Mizah
Size tecavüz edebilir miyim?

Adam önce, karşı bankta oturan kadının kırmızı eteğine baktı.
Sarılı yeşilli çiçeklerin sarmaladığı, muhtelemen ipek dokumalı elbisenin altındaki beyaz ve diri vücudu geçirdi içinden.
O'na birileri sahip miydi, yoksa birileri sahip olmadan o mu ele geçirmeliydi.
Gözucuyla bu kez kadının dudaklarına baktı. Batmakta olan güneşin son ışınları kadının dolgun dudaklarına vurdukça ışıl ışıl yanıyordu.
Simsiyah saçların düküldüğü boynunda mavi boncuklu bir kolye vardı. Kimbilir kim vermiş, hangi yıldönümün, hangi kutlama gecesinin, kaçıncı yaş gününün gülümseyişleri arasında almıştı onu.
Simsiyah gözlerini , sık sık yaptığı kirpik hareketleriyle daha da çekici kılan banktaki kadının kendisinden haberi bile yoktu.
Kırmızı pabuçlarını silmek için ayağa kalkarak eğilen kadının oynak göğüsleri ise ona tarifsiz bir zevk vermişti.
"Sürekli baktığımda anlar ve kaçabilir" diye düşünerek bakışlarını aza indirdi.
"Benim böyle bir kadınım olsa, sabah akşam öperdim" diye mırıldandı.
Kendisinin sapık olmadığını biliyordu. Öyle olur olmaz zamanlarda, belli belirsiz yerlerde herkese bakmaz, huzursuz etmez, hatta birilerinin bir bayanı taciz etmesine ise asla müsaade etmezdi.
Gazetelerin sayfalarında birilerinin birilerine ettiği tecavüzleri getirdi aklına...
"Ne gaddarlık, ne çağdışılık, ne gayri insanilik....!"
Kadın kalkmadan evvel, sırf çok kibar olarak tahmin ettiği sesini duymayı kendisine dert etmişti.
Oturduğu karşı banktan, elindeki gazeteyi katlayarak kadına doğru yürümeye başladı.
"Aman Allahım neler yapıyorum, neler düşünüyorum ben" dedi adımlarını sıklaştırırken içinden.
Kafasına koymuştu. Sesini duyacaktı kadının.Yoksa o akşam asla uyuyamazdı.
Düşüncelerini toparlamaya çalışırken suratı da kıpkırmızı olmuştu.
"Ya bana bişey yapacak sanıp da kadın kaçarsa, ya beni azarlarsa, ya küfürler yağdırıp ortalığı birbirine katarsa, ya poliiiis diye bağırırsa ne yaparım..." düşüncesi de bir virüs gibi kemiriyordu düşüncelerini.
Sapık değildi.Hiç yapmamıştı da öyle bir şey. Denemek mi..Asla....
"Tecavüzcü...." ne itici bir kelime.....
Kadının ayak ucuna vardığında kadının gözlerinin içine bakarak:
"Size tecavüz edebilir miyim" dedi.....
Adam da kadın da şaşırmıştı.
Aslında öyle demek istememişti.
"Saatiniz kaç?" diye sorup geri dönecekti.
Bastırmaya çalıştığı düşüncelerinin kurbanı olmuştu yine.
Ve yine kendini karakolda, sarkıntılıktan suçlanan sokak serserilerinin yanında bulmuştu.
Diline ve ayaklarına güvenmemesi gerektiğini bir kez daha anlamıştı....