3392 yazı bulundu
Sıralama :
1990 yılının 20 Temmuzunda iki gencin ayakları yere basmıyor, gözlerinin içi parlıyordu. Az sonra atacakları imza ile hayallerini kurdukları evlilik gerçekleşecekti. Onlar inanılmaz mutluydular, aileleri de...Birkaç ay sonra, çiçeği burnunda evlil...
Birkaç hafta önceydi iş-kurs derken omuzlarım çökmüş, ayaklarımda inceden bir ağrıyla son anda yetiştim otobüse. Bir an önce eve gitmek, ayaklarımı uzatıp sıcak bir bardak çay içip dinlenmek için deliriyorum... Otobüsü yakalayabilmiş olmak benim iç...
İnmeden önce hepimize doldurmamız için üzerinde birtakım sorular olan kağıtlar dağıttılar aman, dedim içimden, ben şimdi şakıtırım İngilizce bilgimle dedim. Elbette bizim de bildiğimiz İngilizce kelimeler var onları bir araya getirerek harikalar ya...
LATERNEMGüneş damların üzerinden, kızıllığını kaybederken. Şehrin laterneleri teker teker sarı ışıklarını yolların üzerlerine serpiştirmeye başlar.Bazı geceler onlara ay ışıkları eşlik eder bazı geceler bir anlık önlerinden geçen vasıtaların farları...
Yine Aziz Nesin’in bir kitabından hatırlıyorum (gariptir bazen hayata dair bildiğim her şeyi Aziz Nesin’den öğrenmişim gibi geliyor bana), "Benim Delilerim" kitabı idi ve askerlik yaptığı dönemde komutanının kendilerine sorduğu bir sorudan bahsediyor...
İnsanı bunaltan rutubetli bir sıcağın, üzerinde asılı kaldığı günlerden birini yaşıyor İstanbul bugün. Kovsan da gitmeyen arsız, yapışkan bir sıcak konmuş sanki İstanbul’un üstüne, üç beş pikelik iktidarının farkında… Bir yerlere yetişmek, bir şeyler...
17 Aralık 2007, Pazartesi: Tam Eminönü iskelesine adımımı atmıştım ki Ethem aradı;“Biz çorbamızı bitirdik sen neredesin?” dedi, “Geliyorum, iskeledeyim“ diye yanıtladım.“Sarıoğlundayız“ dedi.Yüksel Abi’yle karşılıklı oturmuşlardı. Saçları bayağı k...
Polisler, Türk isimli kimliklerimizi aldılar, tekrar iyi akşamlar dilediler ve çıktılar.Bir sorun çıkarmamıştık, kuzu kuzu vermiştik kimliklerimizi.İçim içime sığmıyordu. Elimizde birer kağıt parçasıyla kalakalmıştık. Şimdi ne olacaktı? Okula nası...
Sıcak hepimizin üzerinde hakimiyet kurmuştu. Güneş tepemizde bizi eritmeye kararlı bir edayla salınıyordu. Ne de olsa güneşin doğduğu kentteydik. Kazının son günüydü ve günün ortasıydı. Beynimde, bitsede gitsek fikrinden başka bir fikir yeşeremiyord...
Bir öğretmenlik anımla hepinize merhabalar...Öğretmenliğimin ikinci yılındaydım. Bulunduğumuz köy Konya'nın bir köyüydü. Kış gelince adettendir, arabaşı çekilir içmek için köylüler birbirini davet ederdi. Bizde köyün öğretmenleri olarak her davette ...