(1974 yılında yazılmış 2017 yılında edebi düzenlemeye çekilmiştir) Bilincimin bağımsızlığını özlüyorum. Kendi tarihim olsun istiyorum. Korkuyorum; ama sürüden ayrılmazsam asla kendimi bul..
Geçmişime baktığımda kendiliğinden var olmamın dışında güzel bir şey bulamıyorum. Bir arayış ve bir bekleyiş, bir umutlar ve düş kırıklığı dizisi; mayhoş bir tat hepsi… İpin ucunu yakaladığımı sanm..
Zenginlerle fakirler arasında temel yaşantı harcaması bakımından çok büyük bir fark göremiyorum. Zenginler daha da zengin olmak için ömürlerini haybeye tüketirlerken, fakirler de zengin olma hayali..
Kendi gerçekliğimi makro evrensel gerçekliğe uyumlu kılma çabalarım hayatıma bir anlam ve Tanrı’nın sofrasına oturmak gibi tatlı anlar kazandırmaktadır. Benim asıl bilgelik yolum evrensel gerçekliğ..
(MB yazarlarımızdan Selda Çakmak’ın “Ne umuyon bacından, bacın ölüyor acından” başlıklı pek güzel ve anlamlı yazısına yaptığım yorumlarda birçok ifade bozukluğu ve anlam eksikleri gördüm. Yorumları..
*Yersiz eleştiri, utangaç övgü veya kınama iması taşımıyorsa ukalalıktan ileri geçemez. * İltifatta pek dürüstlük aramam da, eleştiride dürüst olamayacağımı hissettiğim an eleştiriden vaz..
“Bir insanın ülkesini sevmesi takdir edilecek bir şey. Ama sevgi neden sınırda bitmek zorunda?” - Pablo Casals Mutlak bitmek zorunda değil zaten. Sadece, sınırdaki ve sınır ötesi düşmanı ..
Felsefe, gerçeği hiçliğine kadar sorgulayan tutarlı kuşkunun bilgisidir. Bence felsefe her ne kadar sorunu çözümlemekle ilgilense de soruna çözüm getirme görevini üstlenmez. Çözüm..
Ölüm, hayatın en yaratıcı emeğidir. Öldükten sonra dirileceğine ya da cennette dünya nefsiyle yaşamaya devam edeceğine zihni kapatan tam imanla inanmışların dışında herkes ölümü sevimsiz ..
“Arayışlar, Yollar” üzerine Yazar Asu Sanem Kaya diyor ki: (Parantez yorumları benim eklememdir) Taaa nerelerden, (Tanrı’nın huzurundan) eksiklik duygusunu temel alarak geldik burala..