Arabayla tatilden dönüyorum. Çeşme-Ankara arası... Uzun yol; tatile giderken iyi hissettiren, dönerkense daha karamsar geçirilen yolculuk türü ve ona paralel düşünceler... Yolu asıl 'uzun yol' yapa..
Hangimiz çocukluğumuzda gökkuşağından etkilenmedik ki. O geç saatlere kadar süren sokak oyunlarımıza yağarak ket vurduğu için üzülsek de, kızsak da, yağmur sonrası nadiren de olsa gök kubbemizi ren..
Son zamanlarda, içerde ve dışarıda olup bitenlere bakınca sormadan edemiyor insan: “Sözün bittiği yer!'”denir ya... Gerçekten orada mıyız? Onca sır perdesinin ardında, onca laf..
Keşke bu kadar özlemeseydik! Ah, hiç bu kadar..."Bir yerde bir yanlış var!" diye hep yakındığımız o, çokça masum siyah-beyaz zamanları(mızı)... Ah, keşke... Artık her bin yerde bin yanlış v..
Büyükçe ve bayındır bir bahçede masum çocukların küçük elleriyle selâmladığı zarif birer kuğu olmak ve öylesi yaşamak isterlerdi. İyi insan ve güzel doğa sarhoşu birer kuğu olarak... Oysa '..
Genç adam, kot pantolonunun sol arka cebinden kare şeklinde, parlak jelatin kaplı o şeyi çıkarttı. Jelatini usulce yırttı ve içinden çıkan şeffaf lastiğimsi şeyi önce sol eliyle çekerek sağ avuç iç..
—Necdet, bizim Borsa bugün ne alemde? — Tam bilmiyorum be Recai ağabey! En son (Z)ırt Tv’de ekran altından geçen bant’a baktım. Benimkiler baş aşağıydı. İstersen bir de (Z)urt Tv.’ye bakayı..
Düşünüyordu... Öncelikle "karşılaşma"... Evet, karşılaşma! Mucizevi ve kozmik bir ayrıcalık olan ve kendi içinde sınırsız sayıda olanaklar içeren yaşamda "dönüşüm" başlatabilen çok önemli bir duru..
Dıştan gelir o der çoğu, Evet, bakışlardan... Hem masum hem de dişi olabilen bakışlardan. Ya da nemin buğusundan, dudaklardaki... Oraya yağmur sonrası gibi sinen. Veya bir sesin tınısından da sever..
Antik söylemlerde, upuzun yeleli bir kısrak, dur durak bilmeden sürekli koşan... Mega-kent karmaşasında, çağdaş belleklerde, dijital kadranlar boyunca varlıktan hiçliğe ve hiçlikten varlığa doğ..