Siz hiç rollerinizde tutsak kaldığınızı hissetmediniz mi? Yada şöyle söyliyeyim; nasıl olursa olsun yaşamınız, hangi başarılara imza atmış olursanız olun, ister kiminiz kimseniz olmasın, ister etrafın..
Bir mekanizma var ve bu mekanizma her zaman işleyen bir fizik kanunu gibi: Dilediğini düşünür, düşündüğün doğrultuda oluşacakları yaşar, yaşadığın o şeyde her ne ise ve sana ne hissettirirse onu hisse..
Bir akşam vakti, gün çoktan batmış, etraf iyiden iyiye kararmışken bir dost sohpetinin umulmadık bir yerinde, bir kadeh bordoya çalan yakut eşliğinde ve birden bire bir şey olur...Ömrünüz boyunca ..
Oldukça yoğun ve çetin geçen dönemlerin ardından, ben içsel muhasebemi yapma gereği hissederim: Yaşananlar, bitenler, elde kalanlar, yitenler..Bunların tümünü, beraberce bir kalburun içine alıp şö..
İçe dönüş anlarındaki sesizliğe eşlik eden tek ses sezgidir. Dışarıdan gelen hiç bir ziyaretçinin sızamadığı o mabette bir başına kalabildiğimiz o sınırlı ancak, verimli ve yoğun anlarda "meditasyon" ..
Bir kapı düşünün ki, dışarı bakan yüzünde ne bir anahtar deliği var, ne de bir kapı tokmağı... Kapının önüne geldiniz ve içeri girmek istiyorsunuz ne yapardınız? Bazımız, gider kapıyı hemen..
Özgürlük ile sevgililik beraber yürür mü? diye soracağım şimdi... Biri var; sevdiğiniz bir, karşılıklı paylaşım içinde olduğunuz, yakınlık duyduğunuz, yakınınız olan biri. Belki hayatınızın büyük dili..
İçinde doğduğumuz ve yetiştiğimiz toplumun ortalama değer yargılarına göre: Süreğen olarak bir ideolojiye, bir gruba, bir öğretiye ve alışkanlıklarınıza ait davranış ve fikirler taşımanız beklenir. Çü..
Düşünüyorum şu " Hayat nedir? " diye... Zaman zaman bir oyun bazen de bir rüya olmalı diyorum... Belki de, her birimizin hayatı, başka bir gezegenden birilerinin gördüğü rüyalardır... Nereden bilebili..
Yanlızlık Paylaşılmaz...Yalnızlık, yaşamda bi an,Hep yeniden başlayan...Dışından anlaşılmaz. Ya da kocaman bir yalan,Kovdukça kovalayan...Paylaşılamaz. Bir düşün'de beni..