Annemin dediğine göre bügun doğmuşum!
Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun Cepleriniz hediyelerle dolsun Daha fazla yaşlanma Dediğin dedik olsun. Saygılarımla...
14 Ekim 2008 18:40İşçi olmak üzere doğanlar
Yorum yazacağım ama neyin yorumunu. Bazı şeyler yorumsuz daha güzel oluyor. Hele sizin gibi değerli çalışmaları olan birinin yazdığı yazıya söylenecek birşey de kalmıyor. Çevirin olan (yanılmıyorsam) "Sam amcaya fatiha" TBMM kitaplığına bile girmiş. Damla gazetesindeki yazılarını da gözden geçirdim. MB'de sizin gibi değerli insanlarla karşılaşmak bana ayrı bir sevinç ve onur verdi. Saygılarımla...
14 Ekim 2008 09:39Kuzey Irak'ın işgali düşünülebilir mi?
Eskiden yapılırdı işgaller. Sömürgeler yapılır, daha buyuk toprak ve insan kaynakları ile gelirleri toplanır. Eski bir uygulamadır. Irak'ta nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar öne sürülerek bu eski kafa plan uygulanmıştır. Bugün ne bu silahları bulabildiler, ne de bizi nasıl uyuttuklarını itiraf ettiler. Fakat bir şeyi çözmediğini onlar da gördü. Bunun bilincindemiydiler yoksa bilinçsizce mi uyguladılar? Yoksa amaç buradan çıkan huzursuzluklar mıdır? Pandora burada mı gömülü? Saygılarımla...
14 Ekim 2008 09:26Kara gözlük?
Adam belki doğru söylüyordur. Bir denemek lazım, bir ara yolda kadınların gözü içine bakarak yüreyeyim. Doğru çıkarsa sana haber veririm. Yanlış çıkarsa sen de beni hastanede ziyaret edersin. Nede olsa kadının gözünün içine bakacağız. "Ne bakıyorsun laan, düdük" der de üzerime yürürse... Saygılarımla...
14 Ekim 2008 08:58Taklitlerinden sakınınız.....
Bırakınız yapsınlar- bırakınız geçsinler derken, piyasanın işine engel olmayan diyen liberal akım, kendisini dizilerde de gösteriyor. Sadec kar amacı götürülmüs ve senaryo bulmaktansa eskisinin yenidenleşmiş ürünleri ile gelir kaydının istendiği diziler. Sanat'tan yoksunlaşmış ve birkaç güzel yüz, yepyeni hayatlar ile eserin aslının adeta fikir ve sanat eserleri kanununa rağmen çalınmış halinden öte birşey değil. Ne lezzeti var nede zevki. Dondurulmuş gıda ürünü gibi ısıtılıp, sofraya konuyor. Saygılarımla...
13 Ekim 2008 12:05Masumiyet suçu işliyoruz
Müzelerde sergilenen ürünler artık olmayan, bir eşinin daha bulunamadığı ve çok değerli olan şeyler değil mi? Masumiyet te artık kaybolmuş ve müzelik bir hale gelmiş. Müzelik kavramı da, bazen halk arasında eskimiş diye anılır. Sakın bu masumiyet te artık eskimiş, kullanım dışı kalmış olmasın? Saygılarımla...
13 Ekim 2008 11:58Çocuk yaşında anladı da...
Bu biridir yetişen çiçeklerden. Daha niceleri vardır. Hepsi yetişecek, hepsi o olsaydı diyecek ve biri de o gibi olacak. Bütün temennimiz de zaten Atatürk gibi birileri olmak değil mi? Saygılarımla...
11 Ekim 2008 20:41'Sahtekar' demek suç mu?
Bu kelime söyleniş ve anlam bakımından en çok hoşuma gidenlerdendir. Sahte bir olaydan kar elde etmek, yalandan gelir elde etmek. Bu para kaptıran vatandaş ne gibi sahte de olsa kar yaptı acaba? Parayı alan vatandaş ne kar'ı yaptı. Hadi alan memnun, veren üzgün de sayın başbakan neden verene kızıyor da, alana gık çıkarmıyor. Saygılarımla...
11 Ekim 2008 09:10Cinsel fanteziyi biliriz bilmesine de, Pavlov'un enikleri var ya...
Bu yorum bana yapılsa idi, ben köpürürdüm herhalde. Oysa sen sakince hoşça kal deyip geçiyorsun. Vallahi bravo sana. Saygılar...
10 Ekim 2008 18:12Herkes duysun ben artık susuyorum
Abicim, kesin sesinizi duyun beni diyorsun sonrada ben artık susuyorum diyorsun. Biz şimdi nasıl duyacağız seni. Susuyorum derken susuzluktan mı bahsediyorsun. Hani çaysamak misali, özlem duymak gibi birşey. Yoksa birşeylere özlem mi duyuyorsun? Biz de özlem duyguları içerisindeyiz. Birşeyler yapmanın özlemi içerisinde. Artık susma, sustukça seni duymuyorlar. Saygılarımla...
09 Ekim 2008 00:57