İster yedisinde, ister yetmişinde, kadın değil midir dünyayı güzelleştiren renklendiren? Hayatlara anlam katan, her ruh halinde büründüğü renkleri ile dünyamızı canlandıran. Sadece onun rengine gör..
Canım önüne birazda ekmek kırıntısı koyunca tamamdır. Artık rahatça uyuyabiliriz. Hava çok soğuk, her taraf kar, buz. Yazık, o küçücük serçeler nereden yiyecek buluruz diye oradan oraya uçuşup duru..
Özellikle ağacın altındaki bankı seçmişti. Gözlerini kısmadan denize bakmak istiyordu. Güneş ışığının bile onu rahatsız etmesine tahammülü yoktu. Ne de olsa bir haftadır deliler gibi k..
Çok fazla konuşmaya gerek duymuyorlardı. Aslında anlatacak ve söylenecek çok şey vardı. İkisi de sessizdi, fakat rahatsız değillerdi bu durumdan. Bir araya geldiklerinde hep böyle olurdu, sanki söyl..
Evin bahçesine doğru yönelince, kapının önünde bekleyen Akgül’ü gördü. Büyük ihtimalle Akgül onun geldiğini görmüş ve “acaba bana uğrayacak mı?” diye arada dışarıyı kontrol ediyordu. Zeliha gülümseye..
Bir şeye takınca takarım, sanki aklıma taktığım olmayınca yanlışmış gibi, olmamış gibi gelir. Bu saplantılarımdan biride doktor saplantısıdır. Hiç sevmediğim şeydir doktora gitmek, zaten sağlık kar..
Nerdeyse ki hepimizin e-mail adreslerimize gelen, çoğu zaman amacı arkadaşların birbirine destekleyici özellikleri olan mailleri hepimiz biliriz. Geçenlerde bunlardan bir tanesi bana da geldi. Adı “S..
Hayat kaç kez yaşanıyor, hiç düşündünüz mü? Veya bir hayatta kaç dünyayı yaşıyoruz? Öyle inanmışız ki tek bir hayatımız olduğuna. Aslında içinde kaç dünya olduğuna bakmaya gerek bile duyma..
Kitabın son sayfasını okuduğumda saat sabahın üçüydü... Kitabı kapattım. Bir süre öylece durdum, kitabı elimden bırakamadım. Biraz düşündüm, uzun uzun düşündüm, o kadar güzel bir kitaptı ki. İçimde..
“Hava kararmadan eve gelin, yoksa babanız çok kızar!” Her sokağa çıkışımızda annemizin bize söylediği tek tembih sözüydü. Apartmandan dışarı çıkabilir, yan mahalleye oyun oynamaya gidebilir, ..