Kimi zaman günler su gibi akıp gider. Durgun akan bir ırmakmışçasına rahat, sessiz, sakin, telaşsız ve derinden. İran sinemasından bir film izler gibi hisseder insan kendini; daha doğrusu o filmlerden..
Dünyaya bir soğan olarak gelsem hayatım şimdikinden daha mı anlamsız olurdu? Hiç sanmam. Hayatta anlam arayıp hayal kırıklığına uğramazdım bi kere. Konduğum yerde hareketsiz oturur, oradan oraya aktar..
Uyandım. Duvar saatinin tik taklarını duyuyorum ilk önce. Evin içindeki öteki sesleri dinliyorum. Sessizliğin sesini. Sonra sokaktan gelen sesleri: Bir kepengin açılışı. Bir arabanın motorunun çalışma..
Düğünümüzde halay başı olma çekişmesi yüzünden iki delikanlı arasında küçük bir kavga çıktı. Eğlenmeyi de cenaze kaldırmayı da doğru dürüst beceremediğimizi bir defa daha anladım. Her şey..
On günlük bir ziyaret için memlekete gitmiştim. Doğduğum kente, baba evine; kardeşlerimin, akrabalarımın, çocukluk arkadaşlarımın yaşadığı yere... Geçmişim orada, en yakınlarım orada... Köyüm orad..
Hayatla oynama çocuğum; düşün öldürmeden, öldürmeye karar vermeden önce: İstediğin zaman katil olabilirsin ama istediğinde masum olamazsın. Bir canlıyı öldürebilirsin ama bir ölüye can veremezsin. ..
Tatil günü olmasına rağmen her sabah olduğu gibi saat yedi buçuk sularında uyandım. İçerinin biraz aşırı ama iç açıcı aydınlığından havanın güneşli olduğu anlaşılıyor. Kalkmak için erken, ancak yenide..
Geçen hafta çok yoruldum. Sürekli ekrana bakmaktan gözlerim kan çanağına döndü. Hep aynı pozisyonda oturmaktan belim ve bacaklarım tutuldu. Vücudumun bazı bölgeleri sandalyeyle modifiye oldu. Zih..
Bir ırmağın kıyısında durmuş akıp giden suyu seyrederken bizi en çok etkileyen görüntü nedir? Suyun kendisi mi? Rengi mi? Akış hızı mı? İçindeki canlılar mı? Hangi kaynaklardan gelip nereye döküldüğü ..
Eskiden arsalar vardı her mahallede. Kentler yeni yeni büyüyordu. Köylü yığınları şehirlere akın ediyor, şehir de onları kenarlarına doğru itip orada yeni köyler kurmalarına izin veriyordu ancak. Soka..