Saat daha 17:00 bile değil ama nasıl da karanlık, kasvetli ortalık.. Yazın bu saatleri düşünüyorum da, daha saat beş derdik, çok erken yani... Ama şimdi saat nasıl da beş olmus diyoruz. Bu saatte dışa..
Kendimi yalnız hisediyorum bazen. Yalnız ve mutsuz. Günden güne çoğalan gelgitler iyice canımı sıkıyor. Küçük bir çocuğun çok isteyerek aldığı ama yanlışlıkla elinden kaçırdığı bir uçan balon gibiyim...
Bir kaç zamandır yazı yazmak gelmiyor içimden. İlham perilerim tatile mi gitmişler yoksa sadece benim mi tembel bir dönemim bilemiyorum. Yalnız bu ara bir şey farkettim. İnsan hissettiğinde daha iyi y..
Sabahları çok sinirli olurum. Kimseye bulaşmamaya çalışarak evden çıkar, direk otobüse binerim. O sabahlardan birinde şöyle bir dialogla kendime geldim.Yaşlı amca: Evladım otobüsün bozuk mu senin?..
Bush günah çıkartıyor! 'Bulacağımızı sandığımız silahları bulamadık.' Ne diyecek şimdi insanlar 'Amaaaan George, dert ettiğin şeye bak, canın sağolsun mu?' Bunu mu bekliyor. O zaman bende gece arkamda..
Bazen insan gülsün mü, ağlasın mı karar veremiyor. Anıların hepsi üstüne üstüne gelirken üstlerine tükürüp arkanı dönmek zorunda olduğunu bile bile onlara sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlayasın geliyor.
Kız kulesi cocukluğumdan beri en sevdiğim yer olmustur, altı yedi yaşlarımdayken ailece gidip karşısında çay içerdik. O zamanlar benim için o kadar büyük, o kadar ulaşılmaz, o kadar esrarengizdi ki.....
İlkokula başladığım sene, okula gitmek istemediğim zamanlarda keşke savaş çıksa da okula gitmesem derdim içimden. Kimden duymuştum bilinmez, savaş olunca okula gidilmiyordu. Savaş olduğunda herkes evl..
İstanbul'dan katılan biri olarak, artık geyik muhabbeti halini alan 'şehir dışından gelsem daha çabuk gelirdim' konusunu sizi bayıltmamak için hiç açmıyorum. Ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim bazı..
Onu ne kadar yaralarsa yaralasın, yaralar zamanla iyileşir sanmıstı. Öyle ya, o darbeleri bir türlü kapanmayan yaraları iyice derinleşsin, sonunda da kan kaybından ilişkilerini kaybetsinler diye vurma..