“Bence ölüm, bir gemiyle tatile çıkmaktan çok da farklı bir şey değil. Zamanınızın çoğunu sırtüstü yatarak geçirirsiniz. Beyniniz kontak kapatır, cildiniz yumuşamaya başlar. Pek yeni bir şey olmaz, ..
Bir gün bir para geçer elinize... Üzerinde kargacık burgacık yazılmış yazılar vardır. Sizler ne yaparsınız bilemem ama, ben okumaya çalışırım. İşte aşağıdaki satırlar bir paranın üzerine y..
Gözleri adamın bakışlarını takip ediyor veee... Buluyor hedefi. Bir kadın.Şöyle bir öfkeyle savuruyor saçını... Hedeften adama çeviriyor bakışlarını.Aaaa! O da ne... Bu defa da, başka bir yer..
Hepimizin zaman zaman gittiği... Mümkünse "en az" kalmak istediği. Ne gitmenin, ne de dönmenin zamanını kendisinin değil... Yüreğinin bildiği. Bir şehir vardır bilir misiniz? "Geçesi Günl..
Başka bir yazı yazacaktım bugün. Olmadı... Olamazdı. 13 fidan düştü toprağa... Daha önce düşenlerin... Ve "TERÖRE DUR" denilmezse... Nice düşeceklerin yanına. Din, politika, para konu..
Öyle bir gün gelir ki... Vakit gitme vaktidir.Ne giden terk edendir... Ne kalan terk edilmiş."Aşk"adır asıl veda... Sevgiye... Yaşanmışa.Bir yaşamdan taşınmanın kararı nasıl verilir? Zaman..
Bir adam... Bir kadın.Çok beyaz tenli, etine dolgun, endamlı, dolgun dudaklı, açık kumral ve uzun saçlı bir kadın.Kudretli, kuvvetli ve şahin bakışlı bir adam. Adamın cinselliğinin em..
Gelir gelmez... Hani derler ya "ayağımın tozuyla"... Didişmeye başlıyoruz. Uzun bir ara vermişiz didişmeye... Hatta ben, orada "artık didişmemeliyim, ne alıp veremediğim var ki" diye düşünmüş....
Bazı insanların mayasına... Onuru fazla katarlar. İşte bu yüzden... Hep bu yüzden bu insanlar... Ayakları geri geri gitse de... Yöneldikleri kapıdan dönemez... Çıkarlar. ..
Onlar dokunmayı bilirler… Çünkü dokunmayı “severler”. Dokunduklarında da… İz kalsın isterler… Ve “o izi” mutlaka bırakırlar… Ya yürekte bir sızı… Ya yaşamda “hoş bir anı” olarak. Dokunm..